25 Haziran 2013 Salı

Bir Demet Dua-37

Taşı toprakla, toprağı-suyu mini mini canlılarla buluşturan, buluşturup dört bir yanı cennet bahçelerine çeviren; etten-kemikten, kandan-irinden var ettiği bir cismi, meleklerle, melekûtla, ruhânîlerle buluşturup tanıştıran, yarıştıran Rahmet Sultanı Rabbimize, O’nun ilmi adedince hamd ü sena; “Bir gün Benim adım güneşin doğup battığı her yere ulaşacaktır” diyerek ümmetine ufuklar çizen Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’e, tertemiz ve dupduru ehl-i beytine, atların cidiko kemikleri üzerinde, dünyanın dört bir yanına, o Nam-ı Celîl-i Muhammedî’yi götürmek için koşturup duran yârân-ı güzînine, çöllerdeki kumlar, deryalardaki damlalar adedince salât ü selam ediyor, boynumuz bükük, elimiz açık, gönlümüz, niyazımızın mutlaka kabul göreceği recasıyla dopdolu olarak Hakk’ın yüce kapısında bir kere daha içimizi dökmek istiyoruz:

 

Rabbimiz! Sen’den, yerde ve gökteki bütün kullarının kalblerinde bizim için bir vüdd (sevgi) zemini hazırlamanı diliyoruz. Nezdinde armağanların en güzeli olan kurbet payesine mazhar olmuş enbiya ve mürselîne teveccühte bulunduğun gibi bizi de teveccüh ve hüsn ü kabul mevhibelerinle donat.. bizimle cinnî ve insî şeytanların; şu geçici dünya hayatında, onların saptırma, dalâlet yollarına çekme, tesvîl (ayartma) ve tezyîn (süslü gösterme) arzularının arasını meşrık ve mağrip arasındaki mesafe kadar uzak tut!.

 

Rabbimiz! Kapında acz u fakr içerisinde reca duygusuyla dilendiğimiz şeyleri bize lutfedeceğine inanıyoruz. Sen, Rauf ve Rahîm’sin; ne olur, umduklarımızı boşa çıkarma!.

 

Efendiler Efendisi’ne, O’nun nezih aile fertlerine, seçkin arkadaşlarına salât ü selam ederek bunları Senden dileniyoruz, Rabbimiz!

21 Mayıs 2013 Salı

Bir Demet Dua-36

Hataları bağışlayan, belaları kaldıran, ikram ve ihsanı bol ve rahmet hediyeleri kainatın her yanını doldurmuş olan âlemlerin Rabbi Allah’a nihayetsiz hamd ve şükür; dünyada iman ve marifetle, ötede Cennet ve Cemalullah’la tüllenen âlemlerin sırlı anahtarı, kapısı, o kapı ötesindeki bütün mazhariyetlerin ışıktan vesilesi, künhü nâkâbil-i idrak hakikatlerin müfessiri, arkasına aldıklarının aldatmaz mürşidi, ehl-i tevhidin kıblenümâ mahiyetindeki imamı, Hakk’a gönül verenlerin vefalı ve candan dostu, şeytanın ve şeytanîliğin en amansız hasmı, dünya ve ukbâda kendine bel bağlamışların koruyucu serası ve mücrimlerin şefaatkânı Efendimiz Hazreti Muhammed’e, O’nun nezih aile efradına ve güzide arkadaşlarına kainatın zerratı adedince salât ü selam ediyor, esma-i hüsnasını Rabbimiz nezdinde şefaatçi yaparak bir kutlu gecenin arefesinde bulunduğumuz şu günlerde bir defa daha ellerimizi kaldırıyoruz:

Ey hem dünyada hem de ukbada bitip tükenme bilmeyen hazinelerin sahibi.. ey ihsan ve atâsıyla bütün âlemleri kuşatan yüce Rab! (Mukaddes ve bereketli) hazinelerinin kapılarını bize de aç.. teveccüh buyur ve nezdinden hususi bir nurla simalarımızı, sinelerimizi pür-nur eyle.. Sana yaklaştırmayan ve Sen’den uzaklaştıran masiva adına ne varsa hepsini tecellilerinin şualarıyla gönlümüzden çıkar.. çıkar ki kalbimizde sadece Senin sevip hoşnut olduğun şeylere karşı arzu ve iştiyak kalsın. Her dem tazelenen sürpriz eltâf-ı sübhaniyenle biz muhtaç kullarını sarıp sarmala.. maiyyetini içimize öyle duyur ki onunla Sen’den başka her şeye karşı müstağni kalabilelim.

Ve ey Rabbimiz! Mukarrebîn ve ebrara nimetlerini sağanak sağanak yağdırdığın gibi bize de bol bol iyilik ve cömertlikte bulun!

Ellerimizi indirirken, arz u semayı yüzü suyu hürmetine yarattığın Kainatın İftihar Tablosu Hazreti Ahmed ü Mahmud u Muhammed Mustafa’ya, âline ve ashabına bir kere daha salât ü selam ediyor, iki salât ü selam arasına sıkıştırılmış niyazların reddolunmayacağı ümidiyle dualarımızın kabulunü bekliyoruz, Rabbimiz!

16 Mayıs 2013 Perşembe

Bir Demet Dua-35

Ulu dergahına en güzel isimleriyle teveccüh eden gönülleri asla mahzun bırakmayan, semalara doğru açılan elleri hiçbir zaman boş çevirmeyen âlemlerin Rabbi Allah’a sonsuz hamd ü sena; O’nun mustafa, mücteba ve murtaza kulu, nübüvvet şiirinin biricik kafiyesi Hazreti Muhammed’e, hiçbir değerle ölçülemeyecek kadar kıymetler üstü âline, ashabına çöllerdeki kum taneleri ve yeryüzüne nüzûl eden yağmur damlaları adedince salât ü selam ediyor, şu kutlu zaman diliminin, dualarımızın kabulüne bir vesile olacağı ümidiyle bir kez daha rahmeti sonsuz Mevla’mıza yöneliyoruz:

Allahım! Evvel Sen, Âhir Sen, Zâhir Sen, Bâtın Sen, her şeyin ilmi nezdinde olan yegâne Alîm de Sensin. Bahtına düştük, ne olur, Doğu ile Batı’yı birbirinden uzak tuttuğun gibi, inadı, lüzumsuz yere ısrarı ve arzularına uymak suretiyle İblis ve avenesine benzemeyi de bizden fersah fersah uzak kıl. Bilerek ya da bilmeyerek işlediğimiz günahları, Senin mukaddes sevgine mazhar olmuş kullarının günahları (gibi) kabul et.. Sen’in inayetinle bizden sadır olmuş şayet bir kısım hasenât varsa, onları da kendi hata ve kusurlarıyla Sen’in sevginden mahrum kalmışların hasenatı gibi değerlendirme.. âkıbetimizi ihlasa mazhar olmuş kullarının akıbeti gibi eyle.. umutlarımızı da boşa çıkarma, ey her isteyene veren ve Kendisi’ni ihsanda bulunmaktan hiçbir şeyin engelleyemediği lütuf ve kerem Sahibi...

Salât ü selamla kaldırdığımız ellerimizi, bir kere daha Efendimizi, O’nun biricik aile fertlerini, yıldızlar kadar yükseklerde pervaz eden ashabını hayırla yad ederek indiriyor, duamızı salât ü selam payandasına dayandırıp kabulunü öylece umarak bunları Senden diliyoruz Rabbimiz!

11 Mayıs 2013 Cumartesi

Bir Demet Dua-34

Vücûdu bütün varlığın dayanağı, kudreti her şeyin güç kaynağı, irâdesi eşyâ ve hadiselerin üzerinde akıp gittiği biricik yörünge, marifeti canlarımızın cânı.. vücuduyla cihanlara varlık urbası giydiren.. arzı, semâyı bir meşher gibi hazırlayıp gözler önüne seren ve sergileyen.. aylarla, güneşlerle, yıldızlarla her gece ayrı bir donanma gecesi teşkil eden âlemlerin Rabbi Allah’a nihayetsiz hamd ü senâ; yaratılışın gayesi, varlığın özü, peygamberlik hakîkatının zübdesi, kemâliyle Ferîd-i Kevn ü Zaman ve bihakkın Fahr-i Kainat, Cenab-ı Hakk’ın rahmâniyet ve rahîmiyetine en mücellâ, en parlak ayna; öteler ötesinde muhaverelere konu biricik mevcut.. yokluğun bağrında ilk kızaran gül.. şu bağistân-ı cihana en güzel nağmeler dinleten bülbül.. mukteda-yı ekmel ve rehber-i küll Efendiler Efendisi’ne, aile fertlerine, ashabına salât ü selam ediyor, hadd ü hesaba gelmez günahlarımızın rahmet deryasında eriyip gideceğini ümid ettiğimiz Mevla-yı Müteâl’in, tevbeyle kendisine rücû eden kullarına her zaman açık kapısının önünde ellerimizi açıyoruz: 

Ey recâ kapısının biricik sahibi.. ey bütün ümit ve beklentilerin yegâne mercii! Gönülden istediğimiz şeylerin tahakkuku hakkındaki recamızla sadece Sana teveccüh ediyoruz; beklentilerimizi dua kabul buyur.. af ve cömertlik denizinden üzerimize sağanak sağanak rahmet yağdır, yağdır ki Senin huzur bahşeden huzuruna emniyet ve selamet içinde varabilelim. Bütün lezzetleri acılaştıran ölüm değişik zorluklarıyla gelip çattığında, kabirde, topyekün niyet ve amellerin ortaya döküldüğü hesap gününde, sevenlerin sevdiklerine davrandığı gibi, Sen de bize re’fet ve şefkatinle muamelede bulun.. rahmetine her zaman muhtaç bu fakir kullarını, mahşer gününün ve amellerin teraziye konulup tartıldığı ânın sıkıntı ve kederlerinden yine merhametinle ferahlandır.. bütün varlığı çepeçevre kuşatan şefkatinle ve bitip tükenmek bilmeyen iyilik hazinenle bizleri de sarıp sarmala!

Salât ü selamla kaldırdığımız ellerimizi, bir kere daha Efendimizi, O’nun biricik aile fertlerini, yıldızlar kadar yükseklerde pervaz eden ashabını hayırla yad ederek indiriyor, duamızı salât ü selam payandasına dayandırıp kabulunü öylece umarak bunları Senden diliyoruz Rabbimiz!

8 Mayıs 2013 Çarşamba

Bir Demet Dua-33



Yokluğu, varlığıyla süsleyen, damlaya deryâların vüs’atini bahşeden Âlemlerin Yaratıcısı Allah’a, O’nun ilmi ve malumatı adedince hamd ü sena; Yüceler Yücesi Rabbimiz tarafından kainata en büyük rehber ve en yanıltmaz muallim olarak gönderilen Rahmet Peygamberi Hazreti Ahmed ü Mahmud u Muhammed Mustafa’ya, seçkinlerden daha seçkin aile efradına, her biri birer îlâ-yı kelimetullah kahramanı güzide arkadaşlarına kainatın zerratı adedince salât ü selam ediyor, kapısının tozu-toprağı gözlerimize sürme Sultanlar Sultanı’nın ulu dergahı önünde, gönüllerimizi avuçlarımızın içine alıp bir defa daha yakarışa geçiyoruz:

Ey her şeyin zimamı yed-i kudretinde bulunan Yüce Rabbimiz! Biz zayıf ve aciz kullarını, olmuş ya da olması muhtemel her türlü tehlikeli durumlardan ve Senin sevip razı olmadığın bütün hallerden, fikir sapmalarından ve düşünce bozukluklarından muhafaza buyur.. ululuğunun nurunu insî, cinnî şeytanların ve durmadan kötülüğü salık veren nefs-i emmarenin şerleriyle bizim aramızda perde yap!

Rabbimiz! Bütün günahlardan ve o günahlara götüren yollara düşmekten yine Senin rahmet ve inayet iklimine sığınıyoruz. Münezzeh ve mualla yakınlığını lütfederek payeler üstü payelere erdirdiğin kurbet kahramanlarına hatırlattığın hakikatleri, hata, günah ve isyan mülahazaları zihinlerimize hücum etmeden önce, bize de hatırlat ve sakındırıp menettiğin ne varsa hepsini bize çirkin göster; onların yalancı tatlarını kalblerimizden izale buyur!

Efendimiz Hazreti Muhammed’e, aile fertlerine ve bütün ashabına salât u selam ederek bunları Senden dileniyoruz, Rabbimiz..

6 Mayıs 2013 Pazartesi

Bir Demet Dua-32

Belaları def’edip güzellikleri açığa çıkaran, keder ve tasalardan kurtarıp ferahlatan, her şeyin anahtarını elinde bulunduran, rahmetiyle varlığı kuşatan ve bütün mevcudat fani olduğu halde hep baki kalan, bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzeh Rabbimize ağaçların yaprakları, denizlerin dalgaları, çöllerin kum taneleri ve yağmurların damlaları adedince hamd ü sena; Efendimiz Hazreti Muhammed’e, âline ve ashabına, O Nebiler Serveri’nin hasenatı sayısınca salât ü selam ediyor, rahmetinin istihkaklarımıza lütuf televvünlü haklar bahşedecek vüs’atte olduğuna inandığımız Rabbimiz’den bizi bize bırakmamasını diliyor ve O’nun ulu dergahının önünde bir kez daha ellerimizi kaldırıyoruz:

Ey her iş Kendisinde başlayıp yine kendisinde biten.. ey Kendisinden başka mabud ve hakikî maksud bulunmayan ve kainatın bütün unsurları bir ve tek olduğuna apaçık delalet eden Yüce Rabbimiz!

Sen’den iman-ı kamil, yakin-i tam, ihlas-ı etemm, tevbe-i nasûh, bütün günahlardan bağışlanma, vuslat yollarını açacak bir marifet ufku ve zahir ve batın duygularımızı aydınlatacak genişlikte bir nur istiyoruz.

Sana başkaldırma manasına gelen her türlü isyandan, günahtan ve Senin, sevip hoşnut olmadığın çirkin durumların kirletici atmosferinden bizi kurtarmanı diliyoruz. İzin ve müsadesi olmadan hiçbir güç, kuvvet ve hareketin meydana gelemeyeceği Yüceler Yücesi! Sonsuz güç ve kudretin yüzü suyu hürmetine bize vadettiğin hayırların nüzûlünü yine Sen’den bekliyoruz. İnzar ettiğin bütün şerleri de yine Senin o sonsuz kudretine dayanarak savmaya çalışıyoruz. Ey nihayetsiz merhamet sahibi Rahman, ne olur, bizi muhafaza, görüp gözetme ve koruma atmosferine al; hıfzının, sıyanetinin seralarıyla çepeçevre kuşat.

Salât ü selamla kaldırdığımız ellerimizi, bir kere daha Efendimizi, O’nun biricik aile fertlerini, yıldızlar kadar yükseklerde pervaz eden ashabını hayırla yad ederek indiriyor, duamızı salât ü selam payandasına dayandırıp kabulunü öylece umarak bunları Senden diliyoruz Rabbimiz!

5 Mayıs 2013 Pazar

Bir Demet Dua-31

Âlemdeki her bir varlığı Kendi ulûhiyet ve rubûbiyetine alem (delil) yapıp kullarının yürüyeceği yollara işaretçiler koyan âlemlerin Rabbi Allah’a hudutsuz şükürler, nihayetsiz senalar; kainatın yüzü suyu hürmetine yaratıldığı ‘levlâke’ sırrının biricik sahibi, hidayet rehberi Efendimiz’e, âline, ashabına salât ü selam ediyor, “Ey Rab! Emekleye emekleye sürünmeyi de gelme kabul edeceksen, Biz de geldik” diyor ve bir kere daha ellerimizi açıyoruz:

Rabbimiz! Gönüllerimizi ve cihanın dört bir bucağındaki bütün kullarının kalblerini iman lütfuna, yakin ufkuna, İslam’a ve ihsana açmanı diliyoruz. Gökte ve yerdeki kulların arasında bizim için vüdd (hüsn-ü kabul) halket.. Senin yüce dinine hizmet için çıktığımız bu yolda işlerimizi kolaylaştır, umduklarımıza nail eyle ve üzerimize düşen vazifeleri yüzümüzün akıyla yerine getirmeyi nasip et.

Ey her zaman gizli ve sürpriz nimetleriyle bizi lütuf sağanakları altında sırılsıklam hale getiren yüce Mevlamız! Bazılarını az-çok sezip korktuğumuz ve bazılarını da hiç fark edemediğimiz için endişe bile duymadığımız tehlikelerden dünyada ve ahirette bizi emin eyle.. şu kısacık fani hayatta altından kalkamayacağımız belalara maruz kalmaktan, kabrin ağır imtihanından, Cehennemin kasıp kavuran ateşinden, yüce Zat’ın hakkı için, Rahman ve Rahim isimlerinin hürmetine bizi sıyanet buyur, ey günah ve kusurlarla âlûde kullarını çokça bağışlayan Gaffar ve ey günahkarların hata ve isyanlarını setreden Settar!

Salât ü selamla kaldırdığımız ellerimizi, bir kere daha Efendimizi, O’nun biricik aile fertlerini, yıldızlar kadar yükseklerde pervaz eden ashabını hayırla yad ederek indiriyor ve bunları Senden diliyoruz Rabbimiz!