20 Aralık 2013 Cuma

İmam Şâzilî Hazretlerinin Hizbü'l-Lutf Duası

İmam Şâzilî Hazretlerinin Hizbü'l-Lutf Duası

[Rahman ve Rahîm Allah'ın adıyla. Bütün hamdler, övgüler âlemlerin Rabbi Allah'adır. Rahman ve Rahîm O'dur. Din gününün, hesap gününün tek hâkimidir. (Haydi, öyleyse deyiniz): "Yalnız Sana ibadet eder, yalnız Senden medet umarız." Bizi doğru yola, nimet ve lütfuna mazhar ettiklerinin yoluna ilet. Gazaba uğrayanların ve sapkınlarınkine değil.] âmin!

Allahım! Yerlerin ve göklerin en mükemmeli, Efendimiz Hazreti Muhammed'e en faziletli salevât, en bol berekât, en temiz ve en feyizli tahiyyât ile, her an, her lahza salât ve selam eyle! Ey lütufları bütün kullarını kuşatan, iyilikleri mahlûkâtının hepsine ulaşan Rabb-i Rahîm! Bizi o lütuflar dâiresinden hâriç tutma. Bizi korktuklarımızdan da emin eyle. Ey âyât ve âsârıyla apaçık Zâhir, Zât'ı, hakikatiyle ihata edilmeyen Bâtın ve en ince noktalara kadar ihtiyaçları gören, gözeten Latîf! Açık-gizli lütuflarınla bizim de hep yanımızda ol. Senden lütuflarınla, bizleri bela ve musibetlerden korumanı, gönlümüzü de icrâât-ı sübhaniyene karşı teslimiyet ve rıza hisleri ile doldurmanı diliyoruz. Allahım! Hakkımızdaki ezelî hükmü bilen ve veren Sensin. Bizi olacakların zararlarından lütfunla muhafaza buyur. Ey her zaman lütuflarıyla muamele eden Yüceler Yücesi, ey Evvel, ey sığınılacak yegâne kapının Sahibi ve ey dönüşün sadece Kendisine olduğu Latîf! Ne olur, bu kullarını da hususi sıyanet seralarına al! Ey yarattıklarını kaza deryalarının kahr u iptila dalgaları arasında imtihanlara tâbi tutan Hakîm-i Mutlak! Bizleri necât gemisinde bulunan ve bütün âfetlerden sıyanet edilen kullarından eyle. Riayeti altına aldıkları kullarını lütuflarıyla sevindiren, onları muhafaza buyurup şanına yaraşır şekilde her zaman anan Rabbimiz! Her şeye gücü yeten Kadîr, her şeyi duyan Semî', her şeye mahiyetinden daha yakın Karîb ve bütün varlığın dualarına icabette bulunan Mücîb yalnız Sensin. Koruyup gözetmesi en güzel ve en hayırlı olan da sadece Sensin. Lütfen ve keremen, ne olur, bizleri de koruyup kolla.

Ya İlahenâ! Senin bütün âlemleri kuşatan gizli lütufların, açık olanlarından çok daha fazladır. Lâkin o gizli lütufları ancak ârif-i billah olan kalb gözleri açık kulların sezebilir ve görebilirler. Gördüklerinde de o lütuflara gözlerini diker ve onlarla her türlü kötülükten emin olurlar. İnce perdeler arkasında sürekli akıp duran o gizli lütuflarını bizim vicdanlarımıza da duyur Allahım, duyur ve bizleri de o lütuflarınla her türlü kötülükten muhafaza buyur. Ya İlahenâ! Sen bir şey hakkında hüküm verdiğin zaman, "ol" dersin, o da hemen oluverir. Senin, kulların hakkındaki ahkâm-ı sübhaniyeni ne bir ârif ne de bir başka Hak yolcusunun himmeti geri çeviremez. Her türlü belalardan koruyan gizli eltâf-ı sübhaniyenin kapılarını bizler için de açtın. Sana hamd olsun. Belalardan koruyan o sağlam kalelerin içine kapının bu sadık bendelerini de al Allahım!

Ya İlahenâ! Kullarının, özellikle de muhabbet ve sevgine mazhar kıldığın kullarının ihtiyaçlarını en ince noktalarına kadar gören, gözeten Latîf Sensin. Cömertliğinin tecellîlerini göster ve bizi de özel lütuflarınla sevgine mazhar kıldığın kulların dairesine al. Ya İlahenâ! Lütuf Senin vasfın, iç içe değişik lütuflar ahlâkın, ahkâmını kulların üzerinde icra buyurman da şanındır. Lâkin Sen öyle re'fetli, öyle lütufkâr bir Rabb-i Rahîmsin ki, hükümlerinde daha çok adaletinle değil lütuflarınla davranırsın. Ya İlahenâ! Biz var değilken ve varlığın ne demek olduğunu bilmiyorken, ihtiyacımız da yokken lütuf ve âtıfet buyurup Sen bizi varettin. Şimdi lütuf ve ihsana ihtiyacımız olduğu bir zamanda bizleri lütfundan mahrum mu edeceksin? Hâşâ ya Rabbî! Sen Merhametliler Merhametlisisin; kâfî ve vâfî lütuf ve cömertliğin sahibi yalnız Sensin.

Ya İlahenâ! Görüp gözettiğin zaman lütfun hıfzın, koruyup kolladığın zamanda hıfzın lütfun olur. Bu kullarını da lütfunla sarıp sarmala. Muhafaza surlarının içine bizleri de al. Ya Latîf, Senden ebedlere kadar sürecek lütuflar dileniyoruz. Ya Hafîz, kötülüklerden, düşmanlık besleyenlerin şerlerinden bizleri koru. Ya Latîf, ömrü korkular içinde geçen bu âciz ve zayıf kuluna Senden başka kim medet edebilir ki! Biz var değilken, varlığın ve istemenin ne demek olduğunu bilmiyorken, lütuf buyurup bizi var ettin. İhtiyaç halinde olduğumuz şu halimizde de dilediğimiz ve dilendiğimiz şeyleri bizlere lütfeyle ya Rabbi!

[Allah kullarına büyük lütuf sahibidir. Dilediği her kulunu, bir türlü rızıklandırır. O, pek kuvvetlidir, üstün kudret sahibidir. (3 defa)]

Ya Latîf! Korku verici bir hal ile karşı karşıya kalanlara nasıl bir üns ve esenlik lütfediyorsan bu nâçar kuluna da öyle bir üns ve esenlik bahşet. Ben ancak Senin lütfunla ünsiyete erebilirdim ve erdim; sadece Senin lütfunla selamet bulabilirdim ve buldum; yalnız Senin lütfunla emniyette olabilirdim ve oldum; bir tek Senin lütfunla korunabilirdim ve korundum ve yine sadece Senin lütfunla düşmanların düşmanlıklarından kurtulabilirdim ve kurtuldum. Evet, yalnızca Senin lütfunla ey Lâtîf ve Hafîz isimlerinin biricik sahibi Rabbim!

[Allah, ilmi ve kudretiyle onları arkalarından kuşatır. Hayır, hayır! Kur'an onların iddia ettikleri beşer sözü değildir. O, Levh-i Mahfuz'da olan pek şerefli bir kitaptır.]

En tehlikeli problemlerden bile, [gökleri ve yeri koruyup gözetmek O'na ağır gelmez; O öyle ulu, öyle büyüktür] ferman-ı İlâhîsini okuyarak kurtuldum ben. [Ve orayı her türlü şeytandan koruduk] ayet-i celîlesini söyleyerek bütün şeytanlardan ve hasetçilerden selamet buldum. [Allah bana yeter, O ne güzel vekildir] demek bana yetti ve ben nereden gelirse gelsin, bütün sıkıntılardan o güzel cümleyi vird-i zeban ederek sıyrıldım. [Allah o ilahtır ki, Kendisinden başka ilah yoktur. Hayy'dır, Kayyûm'dur. Kendisini ne bir uyuklama, ne de uyku tutar. Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. İzni olmadan huzurunda şefaat etmek kimin haddine? Yarattığı mahlûkların önünde, ardında ne var, hepsini bilir. Mahlûklar ise O'nun dilediğinden başka, ilminden hiçbir şey kavrayamazlar. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri kaplamıştır. Gökleri ve yeri koruyup gözetmek O'na ağır gelmez; O öyle ulu, öyle büyüktür. Dinde zorlama yoktur. Doğru yol, sapıklıktan; hak, bâtıldan ayrılıp belli olmuştur. Artık kim tağutu reddedip Allah'a iman ederse, işte o, kopması mümkün olmayan en sağlam tutamağa yapışmıştır. Allah her şeyi işitir, bilir. Allah iman edenlerin yardımcısıdır, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlerin dostları ise tâğutlar olup onları aydınlıktan karanlıklara götürürler. İşte onlar Cehennemlik kimselerdir ve orada ebedî kalacaklardır.] [Size kendi aranızdan öyle bir Peygamber geldi ki zahmete uğramanız ona ağır gelir. Kalbi üstünüze titrer, müminlere karşı pek şefkatli ve merhametlidir. Buna rağmen aldırmaz, yüz çevirirlerse, ey Rasûlüm de ki: "Allah bana yeter. O'ndan başka ilah yoktur. Ben yalnız O'na dayanırım. çünkü O, büyük Arş'ın, muazzam hükümranlığın sahibidir."] Rahman ve Rahîm Allah'ın adıyla. [Kureyş'in güven ve barış anlaşmalarından faydalanmalarını sağlamak için, kış ve yaz seferlerinde faydalandıkları anlaşmaların kadrini bilmiş olmak için, yalnız bu Ev'in (Kabe'nin) Rabbine ibadet etsinler! Kendilerini açlıktan kurtarıp doyuran, korkudan emin kılan Rabbilerine kulluk etsinler!] [Kâf Hâ Yâ Ayn Sâd] hürmetine Hakk'ın kifayetiyle serfiraz oldum. [Hâ Mîm. Ayn Sîn Kâf] hürmetine mazhar-ı himaye kılındım. [O'nun sözü haktır. Hâkimiyet O'nundur.] [Rabb-i Rahim'den sözle olan bir selâm yine onlara... (19 defa)]

Ey her duada bulunana icabet eden ululuk tahtının sultanı! Bu yüce hakikatler ve sırlar hakkı için bizleri şerlerden ve şerîrlerden ve her türlü kederlerden muhafaza buyur. [De ki: "Geceleyin veya gündüzün gelecek tehlikelere karşı o Rahman'dan başka sizi kim koruyabilir?"] Rahmaniyetin kilâeti hürmetine bizleri de koru ve bizi Senden başkasına terk etme. Rabbim, bu yakarışlar kapının önünde duran perişan bir dilencinin istekleridir. Onları da, bütün dilekleri de gerçekleştirecek havl ve kuvvet ise sadece Sana aittir.

Ey Rahmet Sultanı! âlemlere rahmet olarak irsal buyurduğun, Hâtemü'l-Enbiya, Efendimiz Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'e salât ü selam eyle ve O Zat-ı Akdes-i Risalet Penahî'yi temcîd, teşrif, tekrim, tebcîl ve ta'zîm buyur. Ey Hannân ü Mennân! Bizi rahmetinden uzak tutma ve bize her zaman emn ü eman ver. [Selam bütün peygamberlere. Bütün hamdler âlemlerin Rabbi Allah'a.]

Tercüme: Mustafa Yılmaz

3 Ağustos 2013 Cumartesi

Kadir Gecesi Duası


Kadir Gecesi dua ve istiğfar etmek namazdan sevimlidir. Kur’ân okuyup sonra dua etmek daha güzeldir." (Tecrid-i Sarih Tercemesi, VI, 313)

BİSMİLLAHİ’R-RAHMANİ’R-RAHîM
اَلْحَمْدُ ِللهِ رَبِّ الْعَالمَِينَ. وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلىَ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلىَ آلِهِ وَصَحْبِهِ أَجْمَعِينَ

Ey talihsizlerin sığınağı, Ey âcizlerin güç kaynağı, Ey dertlilerin tabibi, Ey yolda kalmışların yol göstereni!, Ey çaresizler çaresi! ve Ey her duada bulunana icabet eden ululuk tahtının Sultanı!.

İçinde bulunduğumuz buKadir Gecesihürmetine bizleri affeyle Ya Rabbi!

Allahım,
Sen bizleri ufku, inancı ve davranışlarıyla tam bir ruh ve mana kahramanı eyle! Derinlik ve zenginliğimizi bilgi ve müktesebatımızla birlikte gönül zenginliği, ruh saffeti ve hakka kurbetimiz itibarıyla yap Ya Rabbi!

Allahım,
Sen bizleri, kalbi ve ruhi hayata programlı, maddi manevi bütün kirlerden uzak durmaya kararlı, cismani ve bedeni isteklere karşı her zaman teyakkuzda, Kin, nefret, hırs, hased, bencillik ve şehvet gibi hastalıklarla mücadele azmiyle gerilmiş tevazu ve mahviyet abideleri eyle Ya Rabbi!

Allahım,
Sen bizleri her zaman hakkı tutup kaldırma peşinde, mülk ve melekut alemiyle alakalı duyup hissettiklerini başkalarına duyurma iştiyakıyla yanıp tutuşan diğergamlardan eyle Ya Rabbi!

Allahım,
Sen bizleri, olabildiğine sabırlı ve temkinli, konuşup gürültü çıkarmadan daha çok, inandıklarını yaşayan, yaşadıklarıyla başkalarına da örnek olan bir iman ve aksiyon insanı eyle Ya Rabbi!

Allahım,
Sen bizleri dur-durak bilmeden sürekli koşan, Hak’ka yürüyenlere yürümenin âdâbını öğreten, iç dünyası itibarıyla her zaman ocaklar gibi cayır cayır yanan ve yanarken de asla gam izhar eylemeyen; eyleyip ağyârı âhına âgâh kılmayı düşünmeyen her zaman içten içe yanan ve kendine sığınanların ruhlarına hararet üfleyen kullarından eyle Ya Rabbi!

Allahım,
Hedefimizde hep öteler tüllenip dursun. Bizler Hak rızasına bağlanmış, sürekli ilerleyen ve sürekli mesafelerle yaka paça olan iman insanları olalım ya Rabbi! Matlûbumuza ulaşacağımız ana kadar hep bir küheylan gibi koşalım; koşarken de herhangi bir beklentiye girmeyelim Ya Rabbi!

Allahım,
Sen bizleri öylesine içten bir hakikat eri eyle ki, oturup kalkıp sürekli yeryüzünde hakkı ikame etmeyi düşünelim ve senin hatırın söz konusu olduğunda da rahatlıkla bütün arzularımızdan ve isteklerimizden vazgeçebilelim Ya Rabbi!

Allahım,
Herkese sinemizi açalım, herkesi şefkatle kucaklayalım ve toplum içinde hep bir sıyanet meleği görüntüsü sergileyelim. Ama senden başka kimseden de bir şey beklemeyelim Ya Rabbi! 

Allahım,
Sen bizlere Tavırları, davranışları itibarıyla herkesle uyum içinde olmayı lutfet. Hiç kimseyle cedelleşmeyelim. Hiç kimseye karşı düşmanlık beslemeyelim. Kat’iyen başkalarıyla rekabete ve sürtüşmeye girmeyelim. Dinimize, ülkemize ve ülkümüze hizmet eden hemen herkesi sevelim. Bütün olumlu faaliyetlerinden ötürü herkesi alkışlayalım. Başkalarının anlayışlarına hem de konumlarına saygılı kalmaya alabildiğine itina gösterelim ya Rabbi!

Allahım,
Kendi gayret ve aktivitelerimizin yanında, senin tevfik ve inayetine de fevkalâde önem verelim. Her hareketimizde rızana mazhar olma yollarını araştıralım. Senin inayetine vesile sayılan birliğe-beraberliğe olağanüstü ihtimam gösterelim Ya Rabbi!

Allahım,
Sen bizleri bir Hak âşığı ve Hak rızası sevdalısı eyle. Nerede ve hangi şartlar altında olursa olsun bütün hareketlerimizi senin hoşnutluğuna bağlayalım. Seni memnun etme yolunda ölesiye bir hırs gösterelim ve böyle bir hedefe ulaşmak için de bütün varımızı feda edebilelim, dünyevî-uhrevî her şeyden vazgeçebilelim Ya Rabbi!

Allahım,
Düşünce dünyamızda "benim yapmam", "benim başarmam", "benim sonuçlandırmam" gibi merdud mülâhazalara asla yer verme Ya Rabbi! Yerine getirilmesi gerekli olan şeyleri kim yaparsa yapsın, kendimiz yapmış gibi memnun olalım, başkalarının başarılarını kendi başarılarımız sayalım, öncülük yapma şeref ve payesini de onlara bırakalım Ya Rabbi!

Allahım,
Her zaman kendimizle yaka-paça ve kendi ayıplarımızla meşgul olalım kimsenin eksiğiyle-gediğiyle uğraşmayalım. Her fırsatta iyi bir insan olma örneği sergileyelim, başkalarını daha yüksek ufuklara yönlendirip herkese bir hüsn-ü misal olalım İnsanların ayıplarına ve kusurlarına göz yumalım. Onların olumsuz tavırlarına tebessümle karşılık verelim, kötülüklerini iyilikle savalım ve elli defa rencide edilsek de, bir kerecik olsun kimseyi kırmayı düşünmeyelim Ya Rabbi!

Allahım,
Hayatımızı iman-ı kâmil yörüngeli ve ihlas donanımlı yaşamayı en birinci mesele bilelim. Duyguları, düşünceleri ve davranışları itibarıyla Hakrızasına kilitlenmiş bir hakikat eri olalım. Beraber yürüdüğümüz, aynı mefkûreyi paylaştığımız kimselerle asla rekabete girmeyelim. Onlarakarşı kat’iyen kıskançlık duymayalım; aksine, onların noksanlarını giderip, eksiklerini tamamlayalım ve onlara karşı hareketlerimizde hepbir vücudun uzuvlarından herhangi bir organmış gibi davranalım Ya Rabbi!

Allahım,
Tam bir îsar rûhuyla; makam ve mansıp, paye ve şöhret gibi maddî-manevî hemen her konuda yol arkadaşlarımızı öne çıkarıp kendimiz gerilerden gerilere çekilerek onların başarılarının tellalı gibi davranalım, kardeşlerimizin mazhariyetlerini alkışlayıp muvaffakiyetlerini de bir bayram sevinciyle karşılayalım Ya Rabbi!

Allahım,
Başkalarının düşünce ve hareketlerine karşı hep saygılı kalmaya çalışalım. Paylaşmaya, beraber yaşamaya açık duralım. Oturup kalkıp aynı mefkûre insanlarıyla müşterek hareket etme yollarını araştıralım, müşterek projeler geliştirelim ve "ben" yerine "biz"i ikame etme gayreti gösterelim. Dahası, başkalarının mutluluğu yolunda rahatlıkla kendi saadetimizi feda edebilelim ve bunları yaparken de kimseden herhangi bir teveccüh beklemeyelim. Hatta böyle bir beklentiye girmeyi kendi hesabımıza bir düşüş sayalım; yılandan-çıyandan kaçtığımız gibi önde görünmekten, namdan-şandan kaçalım ve unutulma murakabesine dalalım Ya Rabbi!

Allahım,
Kimsenin kılına dokunmayalım, saldırıya saldırıyla mukabelede bulunmayalım. En kritik durumlarda bile hep dengeli hareket edelim. Her zaman fenalıklara karşı iyilikle mukabelede bulunalım. Kötülükleri kötülerin işi sayıp, bir iyilik âbidesi gibi davranalım Ya Rabbi!

Allahım,
Hayatımızı Kur’ân ve Sünnet çizgisinde Hak dostluğu, takva, azimet ve ihsan şuuru çerçevesinde yaşayalım. Benlik, gurur, şöhret gibi kalbi öldüren hislere karşı sürekli tetikte bulunalım kendimize nisbet edilen güzellikleri "her şey senden" deyip sana verelim. İradeye vâbeste işlerde de her zaman "ben"den kaçıp, "biz"e sığınalım. Hiç kimseden korkmayalım. Hiç bir hâdise karşısında telâşa kapılmayalım ve doğru bildiğimiz şeylerden asla geriye durmayalım Ya Rabbi!

Allahım,
Kimseye gücenmeyelim; hele Hak’ka dilbeste olanlara kat’iyen kırılmayalım. Yol arkadaşlarımızı herhangi bir fenalık içinde gördüğümüzde onlardan uzaklaşmayalım. Perdeyi yırtıp onları utandırmayalım; utandırmak bir yana, böyle bir fenalığı gördüğümüzde büyük bir hata işlemiş gibi kendimizi kınayalım. Mü’minlerin farklı yorumlara açık tavırlarından dolayı onlar hakkında sû-i zanda bulunmaktan kaçınalım; görüp duyduğumuz şeylere iyi yorumlar getirip ve kat’iyen olumsuz mülâhazalara girmeyelim Ya Rabbi!

Allahım,
Hareket ve faaliyetlerimizi, bu dünyanın bir ücret yeri değil de, bir hizmet mahalli olduğu mülâhazasına bağlayalım. Her zaman memur bulunduğumuz sorumlulukları fevkalâde bir disiplin içinde yerine getirelim. Netice ve sonuçla meşgul olmayı da sana karşı bir saygısızlık sayalım Ya Rabbi!

Allahım,
Dine, imana ve insanlığa hizmeti, Hak rızası yolunda en büyük bir vazife bilelim. Ne kadar büyük işler başarsak da, bundan nefsimiz adına maddî-manevî herhangi bir pâye çıkarmayı hiç mi hiç düşünmeyelim Ya Rabbi!

Allahım,
Düzenimizin bozulmasından dolayı ümitsizliğe düşmeyelim. İnsanların bize karşı olmasından dolayı sarsıntı yaşamayalım. "bu dünya, darılma dünyası değil, bir dayanma âlemidir" deyip dişimizi sıkıp sabredelim, maruz kaldığımız durumlardan kurtulmak için de alternatif çıkış yolları arayalım en kritik anlarda dahi değişik stratejiler üretip 
hep azm u ikdamda bulunalım Ya Rabbi!

Allahım,
İnsanî değerlerin hor görüldüğü, dînî düşüncede kırılmaların yaşandığı, her tarafta başı boşların gürültülerinin duyulduğu günümüzde, başka bir şey değil, bizleri gönül insanları eyle ya Rabbi!

Kadir Gecesi hürmetine gönül insanları eyle Ya Rabbi!

MübarekRamazanhürmetine gönül insanları eyle Ya Rabbi!

EFENDİMİZ HAZRETİ MUHAMMED’E, AİLE EFRADINA VE O’NUN BÜTÜN ARKADAŞLARINA SALÂT U SELAM EDEREK BUNLARI SENDEN DİLENİYORUZ;

DUALARIMIZI KABUL BUYUR YA RABBİ!

AMİN VE’L-HAMDÜ LİLLAHİ RABBİ’L-ALEMİN

25 Haziran 2013 Salı

Bir Demet Dua-37

Taşı toprakla, toprağı-suyu mini mini canlılarla buluşturan, buluşturup dört bir yanı cennet bahçelerine çeviren; etten-kemikten, kandan-irinden var ettiği bir cismi, meleklerle, melekûtla, ruhânîlerle buluşturup tanıştıran, yarıştıran Rahmet Sultanı Rabbimize, O’nun ilmi adedince hamd ü sena; “Bir gün Benim adım güneşin doğup battığı her yere ulaşacaktır” diyerek ümmetine ufuklar çizen Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’e, tertemiz ve dupduru ehl-i beytine, atların cidiko kemikleri üzerinde, dünyanın dört bir yanına, o Nam-ı Celîl-i Muhammedî’yi götürmek için koşturup duran yârân-ı güzînine, çöllerdeki kumlar, deryalardaki damlalar adedince salât ü selam ediyor, boynumuz bükük, elimiz açık, gönlümüz, niyazımızın mutlaka kabul göreceği recasıyla dopdolu olarak Hakk’ın yüce kapısında bir kere daha içimizi dökmek istiyoruz:

 

Rabbimiz! Sen’den, yerde ve gökteki bütün kullarının kalblerinde bizim için bir vüdd (sevgi) zemini hazırlamanı diliyoruz. Nezdinde armağanların en güzeli olan kurbet payesine mazhar olmuş enbiya ve mürselîne teveccühte bulunduğun gibi bizi de teveccüh ve hüsn ü kabul mevhibelerinle donat.. bizimle cinnî ve insî şeytanların; şu geçici dünya hayatında, onların saptırma, dalâlet yollarına çekme, tesvîl (ayartma) ve tezyîn (süslü gösterme) arzularının arasını meşrık ve mağrip arasındaki mesafe kadar uzak tut!.

 

Rabbimiz! Kapında acz u fakr içerisinde reca duygusuyla dilendiğimiz şeyleri bize lutfedeceğine inanıyoruz. Sen, Rauf ve Rahîm’sin; ne olur, umduklarımızı boşa çıkarma!.

 

Efendiler Efendisi’ne, O’nun nezih aile fertlerine, seçkin arkadaşlarına salât ü selam ederek bunları Senden dileniyoruz, Rabbimiz!

21 Mayıs 2013 Salı

Bir Demet Dua-36

Hataları bağışlayan, belaları kaldıran, ikram ve ihsanı bol ve rahmet hediyeleri kainatın her yanını doldurmuş olan âlemlerin Rabbi Allah’a nihayetsiz hamd ve şükür; dünyada iman ve marifetle, ötede Cennet ve Cemalullah’la tüllenen âlemlerin sırlı anahtarı, kapısı, o kapı ötesindeki bütün mazhariyetlerin ışıktan vesilesi, künhü nâkâbil-i idrak hakikatlerin müfessiri, arkasına aldıklarının aldatmaz mürşidi, ehl-i tevhidin kıblenümâ mahiyetindeki imamı, Hakk’a gönül verenlerin vefalı ve candan dostu, şeytanın ve şeytanîliğin en amansız hasmı, dünya ve ukbâda kendine bel bağlamışların koruyucu serası ve mücrimlerin şefaatkânı Efendimiz Hazreti Muhammed’e, O’nun nezih aile efradına ve güzide arkadaşlarına kainatın zerratı adedince salât ü selam ediyor, esma-i hüsnasını Rabbimiz nezdinde şefaatçi yaparak bir kutlu gecenin arefesinde bulunduğumuz şu günlerde bir defa daha ellerimizi kaldırıyoruz:

Ey hem dünyada hem de ukbada bitip tükenme bilmeyen hazinelerin sahibi.. ey ihsan ve atâsıyla bütün âlemleri kuşatan yüce Rab! (Mukaddes ve bereketli) hazinelerinin kapılarını bize de aç.. teveccüh buyur ve nezdinden hususi bir nurla simalarımızı, sinelerimizi pür-nur eyle.. Sana yaklaştırmayan ve Sen’den uzaklaştıran masiva adına ne varsa hepsini tecellilerinin şualarıyla gönlümüzden çıkar.. çıkar ki kalbimizde sadece Senin sevip hoşnut olduğun şeylere karşı arzu ve iştiyak kalsın. Her dem tazelenen sürpriz eltâf-ı sübhaniyenle biz muhtaç kullarını sarıp sarmala.. maiyyetini içimize öyle duyur ki onunla Sen’den başka her şeye karşı müstağni kalabilelim.

Ve ey Rabbimiz! Mukarrebîn ve ebrara nimetlerini sağanak sağanak yağdırdığın gibi bize de bol bol iyilik ve cömertlikte bulun!

Ellerimizi indirirken, arz u semayı yüzü suyu hürmetine yarattığın Kainatın İftihar Tablosu Hazreti Ahmed ü Mahmud u Muhammed Mustafa’ya, âline ve ashabına bir kere daha salât ü selam ediyor, iki salât ü selam arasına sıkıştırılmış niyazların reddolunmayacağı ümidiyle dualarımızın kabulunü bekliyoruz, Rabbimiz!

16 Mayıs 2013 Perşembe

Bir Demet Dua-35

Ulu dergahına en güzel isimleriyle teveccüh eden gönülleri asla mahzun bırakmayan, semalara doğru açılan elleri hiçbir zaman boş çevirmeyen âlemlerin Rabbi Allah’a sonsuz hamd ü sena; O’nun mustafa, mücteba ve murtaza kulu, nübüvvet şiirinin biricik kafiyesi Hazreti Muhammed’e, hiçbir değerle ölçülemeyecek kadar kıymetler üstü âline, ashabına çöllerdeki kum taneleri ve yeryüzüne nüzûl eden yağmur damlaları adedince salât ü selam ediyor, şu kutlu zaman diliminin, dualarımızın kabulüne bir vesile olacağı ümidiyle bir kez daha rahmeti sonsuz Mevla’mıza yöneliyoruz:

Allahım! Evvel Sen, Âhir Sen, Zâhir Sen, Bâtın Sen, her şeyin ilmi nezdinde olan yegâne Alîm de Sensin. Bahtına düştük, ne olur, Doğu ile Batı’yı birbirinden uzak tuttuğun gibi, inadı, lüzumsuz yere ısrarı ve arzularına uymak suretiyle İblis ve avenesine benzemeyi de bizden fersah fersah uzak kıl. Bilerek ya da bilmeyerek işlediğimiz günahları, Senin mukaddes sevgine mazhar olmuş kullarının günahları (gibi) kabul et.. Sen’in inayetinle bizden sadır olmuş şayet bir kısım hasenât varsa, onları da kendi hata ve kusurlarıyla Sen’in sevginden mahrum kalmışların hasenatı gibi değerlendirme.. âkıbetimizi ihlasa mazhar olmuş kullarının akıbeti gibi eyle.. umutlarımızı da boşa çıkarma, ey her isteyene veren ve Kendisi’ni ihsanda bulunmaktan hiçbir şeyin engelleyemediği lütuf ve kerem Sahibi...

Salât ü selamla kaldırdığımız ellerimizi, bir kere daha Efendimizi, O’nun biricik aile fertlerini, yıldızlar kadar yükseklerde pervaz eden ashabını hayırla yad ederek indiriyor, duamızı salât ü selam payandasına dayandırıp kabulunü öylece umarak bunları Senden diliyoruz Rabbimiz!

11 Mayıs 2013 Cumartesi

Bir Demet Dua-34

Vücûdu bütün varlığın dayanağı, kudreti her şeyin güç kaynağı, irâdesi eşyâ ve hadiselerin üzerinde akıp gittiği biricik yörünge, marifeti canlarımızın cânı.. vücuduyla cihanlara varlık urbası giydiren.. arzı, semâyı bir meşher gibi hazırlayıp gözler önüne seren ve sergileyen.. aylarla, güneşlerle, yıldızlarla her gece ayrı bir donanma gecesi teşkil eden âlemlerin Rabbi Allah’a nihayetsiz hamd ü senâ; yaratılışın gayesi, varlığın özü, peygamberlik hakîkatının zübdesi, kemâliyle Ferîd-i Kevn ü Zaman ve bihakkın Fahr-i Kainat, Cenab-ı Hakk’ın rahmâniyet ve rahîmiyetine en mücellâ, en parlak ayna; öteler ötesinde muhaverelere konu biricik mevcut.. yokluğun bağrında ilk kızaran gül.. şu bağistân-ı cihana en güzel nağmeler dinleten bülbül.. mukteda-yı ekmel ve rehber-i küll Efendiler Efendisi’ne, aile fertlerine, ashabına salât ü selam ediyor, hadd ü hesaba gelmez günahlarımızın rahmet deryasında eriyip gideceğini ümid ettiğimiz Mevla-yı Müteâl’in, tevbeyle kendisine rücû eden kullarına her zaman açık kapısının önünde ellerimizi açıyoruz: 

Ey recâ kapısının biricik sahibi.. ey bütün ümit ve beklentilerin yegâne mercii! Gönülden istediğimiz şeylerin tahakkuku hakkındaki recamızla sadece Sana teveccüh ediyoruz; beklentilerimizi dua kabul buyur.. af ve cömertlik denizinden üzerimize sağanak sağanak rahmet yağdır, yağdır ki Senin huzur bahşeden huzuruna emniyet ve selamet içinde varabilelim. Bütün lezzetleri acılaştıran ölüm değişik zorluklarıyla gelip çattığında, kabirde, topyekün niyet ve amellerin ortaya döküldüğü hesap gününde, sevenlerin sevdiklerine davrandığı gibi, Sen de bize re’fet ve şefkatinle muamelede bulun.. rahmetine her zaman muhtaç bu fakir kullarını, mahşer gününün ve amellerin teraziye konulup tartıldığı ânın sıkıntı ve kederlerinden yine merhametinle ferahlandır.. bütün varlığı çepeçevre kuşatan şefkatinle ve bitip tükenmek bilmeyen iyilik hazinenle bizleri de sarıp sarmala!

Salât ü selamla kaldırdığımız ellerimizi, bir kere daha Efendimizi, O’nun biricik aile fertlerini, yıldızlar kadar yükseklerde pervaz eden ashabını hayırla yad ederek indiriyor, duamızı salât ü selam payandasına dayandırıp kabulunü öylece umarak bunları Senden diliyoruz Rabbimiz!

8 Mayıs 2013 Çarşamba

Bir Demet Dua-33



Yokluğu, varlığıyla süsleyen, damlaya deryâların vüs’atini bahşeden Âlemlerin Yaratıcısı Allah’a, O’nun ilmi ve malumatı adedince hamd ü sena; Yüceler Yücesi Rabbimiz tarafından kainata en büyük rehber ve en yanıltmaz muallim olarak gönderilen Rahmet Peygamberi Hazreti Ahmed ü Mahmud u Muhammed Mustafa’ya, seçkinlerden daha seçkin aile efradına, her biri birer îlâ-yı kelimetullah kahramanı güzide arkadaşlarına kainatın zerratı adedince salât ü selam ediyor, kapısının tozu-toprağı gözlerimize sürme Sultanlar Sultanı’nın ulu dergahı önünde, gönüllerimizi avuçlarımızın içine alıp bir defa daha yakarışa geçiyoruz:

Ey her şeyin zimamı yed-i kudretinde bulunan Yüce Rabbimiz! Biz zayıf ve aciz kullarını, olmuş ya da olması muhtemel her türlü tehlikeli durumlardan ve Senin sevip razı olmadığın bütün hallerden, fikir sapmalarından ve düşünce bozukluklarından muhafaza buyur.. ululuğunun nurunu insî, cinnî şeytanların ve durmadan kötülüğü salık veren nefs-i emmarenin şerleriyle bizim aramızda perde yap!

Rabbimiz! Bütün günahlardan ve o günahlara götüren yollara düşmekten yine Senin rahmet ve inayet iklimine sığınıyoruz. Münezzeh ve mualla yakınlığını lütfederek payeler üstü payelere erdirdiğin kurbet kahramanlarına hatırlattığın hakikatleri, hata, günah ve isyan mülahazaları zihinlerimize hücum etmeden önce, bize de hatırlat ve sakındırıp menettiğin ne varsa hepsini bize çirkin göster; onların yalancı tatlarını kalblerimizden izale buyur!

Efendimiz Hazreti Muhammed’e, aile fertlerine ve bütün ashabına salât u selam ederek bunları Senden dileniyoruz, Rabbimiz..

6 Mayıs 2013 Pazartesi

Bir Demet Dua-32

Belaları def’edip güzellikleri açığa çıkaran, keder ve tasalardan kurtarıp ferahlatan, her şeyin anahtarını elinde bulunduran, rahmetiyle varlığı kuşatan ve bütün mevcudat fani olduğu halde hep baki kalan, bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzeh Rabbimize ağaçların yaprakları, denizlerin dalgaları, çöllerin kum taneleri ve yağmurların damlaları adedince hamd ü sena; Efendimiz Hazreti Muhammed’e, âline ve ashabına, O Nebiler Serveri’nin hasenatı sayısınca salât ü selam ediyor, rahmetinin istihkaklarımıza lütuf televvünlü haklar bahşedecek vüs’atte olduğuna inandığımız Rabbimiz’den bizi bize bırakmamasını diliyor ve O’nun ulu dergahının önünde bir kez daha ellerimizi kaldırıyoruz:

Ey her iş Kendisinde başlayıp yine kendisinde biten.. ey Kendisinden başka mabud ve hakikî maksud bulunmayan ve kainatın bütün unsurları bir ve tek olduğuna apaçık delalet eden Yüce Rabbimiz!

Sen’den iman-ı kamil, yakin-i tam, ihlas-ı etemm, tevbe-i nasûh, bütün günahlardan bağışlanma, vuslat yollarını açacak bir marifet ufku ve zahir ve batın duygularımızı aydınlatacak genişlikte bir nur istiyoruz.

Sana başkaldırma manasına gelen her türlü isyandan, günahtan ve Senin, sevip hoşnut olmadığın çirkin durumların kirletici atmosferinden bizi kurtarmanı diliyoruz. İzin ve müsadesi olmadan hiçbir güç, kuvvet ve hareketin meydana gelemeyeceği Yüceler Yücesi! Sonsuz güç ve kudretin yüzü suyu hürmetine bize vadettiğin hayırların nüzûlünü yine Sen’den bekliyoruz. İnzar ettiğin bütün şerleri de yine Senin o sonsuz kudretine dayanarak savmaya çalışıyoruz. Ey nihayetsiz merhamet sahibi Rahman, ne olur, bizi muhafaza, görüp gözetme ve koruma atmosferine al; hıfzının, sıyanetinin seralarıyla çepeçevre kuşat.

Salât ü selamla kaldırdığımız ellerimizi, bir kere daha Efendimizi, O’nun biricik aile fertlerini, yıldızlar kadar yükseklerde pervaz eden ashabını hayırla yad ederek indiriyor, duamızı salât ü selam payandasına dayandırıp kabulunü öylece umarak bunları Senden diliyoruz Rabbimiz!

5 Mayıs 2013 Pazar

Bir Demet Dua-31

Âlemdeki her bir varlığı Kendi ulûhiyet ve rubûbiyetine alem (delil) yapıp kullarının yürüyeceği yollara işaretçiler koyan âlemlerin Rabbi Allah’a hudutsuz şükürler, nihayetsiz senalar; kainatın yüzü suyu hürmetine yaratıldığı ‘levlâke’ sırrının biricik sahibi, hidayet rehberi Efendimiz’e, âline, ashabına salât ü selam ediyor, “Ey Rab! Emekleye emekleye sürünmeyi de gelme kabul edeceksen, Biz de geldik” diyor ve bir kere daha ellerimizi açıyoruz:

Rabbimiz! Gönüllerimizi ve cihanın dört bir bucağındaki bütün kullarının kalblerini iman lütfuna, yakin ufkuna, İslam’a ve ihsana açmanı diliyoruz. Gökte ve yerdeki kulların arasında bizim için vüdd (hüsn-ü kabul) halket.. Senin yüce dinine hizmet için çıktığımız bu yolda işlerimizi kolaylaştır, umduklarımıza nail eyle ve üzerimize düşen vazifeleri yüzümüzün akıyla yerine getirmeyi nasip et.

Ey her zaman gizli ve sürpriz nimetleriyle bizi lütuf sağanakları altında sırılsıklam hale getiren yüce Mevlamız! Bazılarını az-çok sezip korktuğumuz ve bazılarını da hiç fark edemediğimiz için endişe bile duymadığımız tehlikelerden dünyada ve ahirette bizi emin eyle.. şu kısacık fani hayatta altından kalkamayacağımız belalara maruz kalmaktan, kabrin ağır imtihanından, Cehennemin kasıp kavuran ateşinden, yüce Zat’ın hakkı için, Rahman ve Rahim isimlerinin hürmetine bizi sıyanet buyur, ey günah ve kusurlarla âlûde kullarını çokça bağışlayan Gaffar ve ey günahkarların hata ve isyanlarını setreden Settar!

Salât ü selamla kaldırdığımız ellerimizi, bir kere daha Efendimizi, O’nun biricik aile fertlerini, yıldızlar kadar yükseklerde pervaz eden ashabını hayırla yad ederek indiriyor ve bunları Senden diliyoruz Rabbimiz!

3 Mayıs 2013 Cuma

Bir Demet Dua-30

Âlemlerin Rabbi Allah’a nihayetsiz hamd ü sena, Kainatın İftihar Tablosu Hazreti Ahmed ü Mahmud u Muhammed Mustafa’ya, aile halkına ve “hangisinin atmosfer ve kudsi cazibesine girseniz bana ulaşırsınız” işaretinde bulunduğu güzide arkadaşlarına salât ü selam ediyor, gözlerimiz zuhur edecek teveccüh tayfları ufkunda, dudaklarımızı Zat’ını ta’zimle süsleyip sinelerimizin âhlarını mırıldanarak bir kere daha ellerimizi açıyoruz:

Ey her şeyin perçemini elinde tutan ve bütün kapıların anahtarları sadece Kendi nezdinde bulunan Yüceler Yücesi Rab! Senden, bizi masivanın bütün kayıtlarından azat etmeni ve en hayırlı kapıları biz muhtaç kullarına açmanı diliyoruz. Bu pürkusur bendelerini sadece Sana, hem de en mükemmel bir şekilde kullukta bulunmakla serfiraz kıl.. Rahmet ve inayet tecellilerinle ihtiyaçlarımızı gidererek Sen’den başka her şeyden ümidimizi kes (kes ki, aradıklarımızı sadece Senin kapında arayalım).. içimizde şeytanın ve her zaman kötülüğü emredip duran nefislerimizin taleplerine karşı bir ürperti uyar.. bizi hükmünden ve icraat-ı sübhaniyenden hoşnut, sağanak sağanak yağdırdığın lütuflarının şükrüyle gerilmiş, Zat’ını ve isimlerini yadetmekten engin bir haz duyan ve Sana kavuşmaya karşı her zaman iştiyakla dopdolu olan kullarından eyle!

Rabbimiz! Engin rahmetine iltica ediyor ve bizi başka değil, sadece, ulu dergahının önünde yana yakıla içini döken, yüzünü yalnızca Sana dönen, Senin emir buyurduğun yolda yürüyen ve bütün bunlarla sadece ve sadece Senin hoşnutluğunu murad eden kulların haline getirmeni istirham ediyoruz!

Peygamber Efendimiz’e, aile efradına ve seçkin arkadaşlarına salât u selam ederek bunları Senden dileniyoruz, Rabbimiz...

1 Mayıs 2013 Çarşamba

Bir Demet Dua-29

Günahlarla kirlenmiş kimseleri hemen cezalandırmayan, haddini bilmezlerin ayıplarını görmezlikten gelerek onlara manevî kirlerinden arınma fırsatları veren Merhametliler Merhametlisi Rabbimiz’e sonsuz hamd ü sena, yaratılışın gayesi, varlığın özü, peygamberlik hakîkatının zübdesi, kemâliyle Ferîd-i Kevn ü Zaman ve bihakkın Fahr-i Kainat, Cenab-ı Hakkın rahmaniyet ve rahîmiyetine en mücellâ, en parlak ayna Peygamber Efendimiz’e, O’nun seçkin ve kıymetler üstü aile efradına, yine O’nunla asırların en hayırlısını paylaşan arkadaşlarına salât ü selam ediyor ve bir kere daha kemerbeste-i ubudiyet içerisinde ellerimizi göklere, gökler ötesine kaldırıyoruz:
Allahım! Biz, Senin müslüman kulların, mahzun ve kederli olarak huzuruna geldik. Sen’den sıkıntılarımızı gidermeni, gam ve hüznümüzü de izale buyurmanı dileniyoruz.. dileniyoruz zira Sen kapına koşanları hiç bir zaman eli boş geri çevirmezsin.
Ya Rab! O sahip bulunduğun en güzel isimlerin ve en ulvî sıfatların hakkı için günahlarımızı mağfiret buyurmanı, kusur ve ayıplarımızı örtmeni, bizi sevip razı olduğun amelleri işlemeye muvaffak kılmanı, Sana gönül bağlamış bütün müslüman kullarını haddini aşıp saldırganca davranan, düşmanlık duygularıyla oturup kalkan ve her zaman komplo peşinde koşan insanlık mahrumlarına karşı nusretinle teyid buyurmanı istirham ediyoruz.
Gelip başımıza çöreklenen her türlü üzüntü, tasa, keder, sıkışıklık hallerinden kurtulmamız için bize nezdinden bir fereç ve mahreç, bir çıkış yolu gönder.. varıp Sana ulaşan dosdoğru yolu göster ve bize takva elbisesini giydir. Çünkü düşenlerin günahlarını bağışlama şanına yaraşan yegane zat Sen’sin.
Efendiler Efendisi'ne, Onun nezih aile fertlerine, yıldızlar kadar parlak ve seçkin arkadaşlarına salât ü selam ederek bunları Senden dileniyoruz, Rabbimiz!

Bir Demet Dua-28

30 Nisan 2013 Salı

Ortak Dua-12

Sevgili Dostlar,

Başta güzel ülkemizin güzel insanları olmak üzere

bütün ümmet-i Muhammed’in (aleyhissalatü vesselam)

her türlü musibetten kurtulup selamete çıkması

ve maddî manevî sıkıntılardan sıyrılıp inşiraha kavuşması niyetiyle, ayrıca insanlığın en yüce hakikatlere uyanması recasıyla son günlerde aşağıdaki duayı okuyoruz.

11 gün boyunca her gün 19 defa okuyacağımız

bu duamıza bütün gönül dostlarımızın da iştiraklerini bekliyoruz.

Hürmetlerimizle…

(Herkül.org)


29 Nisan 2013 Pazartesi

Bir Demet Dua-27

Kendisinden başka hiç bir ilah olmayan, hem âlem-i gayb hem de âlem-i şehadeti bilen, mülkün gerçek sahibi, bütün eksikliklerden münezzeh, halis kullarını selamete erdirip emniyete kavuşturan, gözetip koruyan, esirgeyen, bağışlayan Rabbimize hamd ü sena, O’nun sevgili habibi, varlık ağacının hem çekirdeği hem meyvesi, Kainatın Medar-ı İftiharı Hazreti Muhammed’e, onun değerler üstü ailesine ve eşi-menendi olmayan arkadaşlarına salât ü selam ediyor, bir kere daha avuçlarımızın içine gönlümüzü koyuyor ve yakarışa geçiyoruz:
Bizi sıyanet buyur ey biricik Koruyanımız.. dinimize ve dünyaya müteallik bütün işlerimizde insî ve cinnî şeytanların, durmadan kötülüğü emredip duran nefs-i emmarenin vereceği zararlardan, inanan kullarına karşı kalpleri kin ve nefret duygularıyla dopdolu düşmanların saldırgan davranışlarından bizi muhafaza et, ey her zaman inayetiyle bizimle beraber olan Rabbimiz.. onların tuzaklarından, komplolarından bizi ve gönlünü Senin dinine vermiş bütün inananları himaye eyle.. hile ve hud’alarını başlarına çevir ve onları mağlup bir vaziyette gerisin geriye döndür.. bilerek yahut bilmeyerek işlediğimiz hata ve günahlardan dolayı bu hak-hukuk tanımaz insafsızları başımıza musallat eyleme.. hedeflerini gerçekleştirmelerine müsaade etme ve bize, ihsan çeşmenin tatlı bir suyu olan, “Gel ve endişe etme, çünkü sen güven içinde olanlardansın” hakikatini tattır.
Efendimiz Hazreti Muhammed’e, aile efradına ve bütün ashab-ı güzînine salât u selam ederek bunları Senden dileniyoruz; dualarımızı kabul buyur Rabbimiz!..

27 Nisan 2013 Cumartesi

CENAB-I HAKK’IN O’NA İTAATİ KENDİNE İTAAT KABUL ETTİĞİ ZAT’A SALÂT VE SELAM

Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Kim Allah’a ve Rasûlüne itaat ederse, pek büyük bir saadet ve muvaffakiyete nail olur.] buyurduğu Hazreti Ahmed ü Mahmud u Muhammed Mustafa! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Kim Allah’a ve Rasûlüne isyan ederse besbelli bir dalalete düşmüş olur.] buyurduğu Sonsuz Nur! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Allah’a ve Rasûlüne itaat edin ki merhamete nail olasınız.] buyurduğu Kâinatın İftihar Tablosu! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [O şanı yüce Rasûle itaat edin ki merhamete mazhar kılınasınız.] buyurduğu gayb ve Gaybü’l-Gayb’ın son habercisi! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [De ki: “Allah’a ve Rasûlullaha itaat ediniz. Şayet yüz çevirirlerse, bilsinler ki Allah kâfirleri sevmez.”] buyurduğu Hakk’a davetin en gür sesi olan Sâdık u Masdûk! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [O halde Allah’a, Rasûlüne ve ona indirdiğimiz nûra, Kur’ân’a iman edin. Allah yaptığınız her şeyden haberdardır.] buyurduğu Ferîd-i Kevn ü Zaman ve Şeref-i Nev’-i İnsan! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Kim Rasûlullah’a itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur. Kim itaattan yüz çevirirse aldırma, zaten seni üzerlerine (onları kontrol edip yanlışlarını düzeltecek ve dolayısıyla onların yaptıklarından sorumlu) bir muhafız olarak göndermedik ki] buyurduğu ay yüzlü, apaçık sözlü, en doğru sözlü! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Allah’a itaat edin, Rasûlüne itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz bilin ki Elçimizin görevi sadece açık bir tebliğden ibarettir.] buyurduğu kupkuru çölleri cennetlere çeviren Medine’nin Gülü! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Ey iman edenler! Allah’a ve Rasûlüne itaat edin, Kur’ân’ı ve Rasûlullahın öğütlerini işitip dururken ondan yüz çevirmeyin.] buyurduğu Hoca-yı Kâinat! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [O, Rasûlünü, diğer bütün dinlere üstün kılmak için, hidâyet ve hak dini ile göndermiştir. İsterse müşrikler bundan hoşlanmasınlar.] buyurduğu, Ulu Yaratıcı adına bütün ins ü cinnin Efendisi! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Size ne oluyor ki, Rasûlullah sizi Rabbinize iman etmeye çağırdığı halde, Allah’a inanmıyorsunuz. Oysa Allah sizden bu hususta kesin söz almıştı, eğer imana gelecekseniz bu yeter.] buyurduğu Muhbir-i Sâdık! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Ey şanı yüce Paygamber! Kâfirlerle ve münafıklarla (yerine, zamanına ve şartlara göre nasıl gerekiyorsa öyle) cihad et ve karşılarında güçlü, kuvvetli ve metin ol. Onların varacağı yer cehennemdir. Gidilecek yer olarak ne fena yerdir orası!] buyurduğu nübüvvet tahtının Sultanı! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Sizin dostunuz ancak Allah’tır, O’nun Rasûlüdür ve Allah’a tam boyun eğerek namazlarını hakkıyla ifa eden, zekâtlarını veren müminlerdir.] buyurduğu, eşyaya mana kazandıran İnsan! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Bütün dinlere üstün kılmak için Rasûlünü hidâyet ve hak dinle gönderen O’dur. Buna şahit olarak Allah yeter.] buyurduğu İnsan-ı Kâmil! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Ey iman edenler! Allah’a ve Rasûlüne itaat edin de emeklerinizi boşa çıkarmayın.] buyurduğu risalet âleminin en belîğ Tercümanı! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Allah’a itaat edin, Rasûlullaha itaat edin ve onlara karşı gelmekten sakının! Eğer sırtınızı dönerseniz bilin ki peygamberimizin görevi sadece tebliğden ibarettir.] buyurduğu, insanlığın Efendisi, gönüllerin Efendisi, zaman ve mekânın Efendisi! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Müminler saldıran o birleşik kuvvetleri karşılarında görünce: “İşte bu,” derler, “Allah ve Rasûlünün bize vâd ettiği zafer! Allah da, elçisi de elbette doğru söylemişlerdir.” Müminlerin, düşman birliklerini görmeleri onların sadece, iman ve teslimiyetlerini artırdı.] buyurduğu Efendiler Efendisi! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Allah ve Rasûlünü çirkin iddia ve davranışlarıyla incitenlere Allah dünyada da, âhirette de lânet etmiş ve onları zelil eden bir azap hazırlamıştır.] buyurduğu Efendimiz!
Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Allah’a ve Rasûlüne iman edesiniz, ona destek olup saygı gösteresiniz ve Allah’ı sabah akşam tesbih ve tenzih edesiniz.] buyurduğu Server-i Enbiya! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Müminler ancak o kimselerdir ki Allah’ı ve Rasûlünü tasdik eder ve sonra da hiçbir şüpheye düşmezler, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla mücahede ederler. İşte imanına bağlı gerçek müminler bunlardır.] buyurduğu Rasûl-i Mücteba! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Peygamber size ne verirse onu alınız, o sizi neden men ederse onu terk ediniz. Allah’a karşı gelmekten sakınınız. Muhakkak ki Allah’ın cezası pek çetindir.] buyurduğu muvazzaf Müşerri’ ve hakikatler hakikatinin kavl-i şârihi! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Kim Allah’a ve Rasûlüne itaat ederse işte onlar, Allah’ın nimetlerine mazhar ettiği nebîler, sıddîkler, şehidler, salih kişilerle beraber olacaklardır. Bunlar ne güzel arkadaşlar!] buyurduğu Nebiy-yi Mükerrem! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Ey iman edenler! Allah’a, Rasûlüne, gerek Rasûlüne indirdiği, gerek daha önce indirdiği kitaplara imanınızda sebat edin. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, rasûllerini ve âhiret gününü inkâr ederse hakikatten iyice uzaklaşmış, sapıklığın en koyusuna dalmış olur.] buyurduğu Nebiy-yi Muhterem! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Ey şanlı Peygamber! Biz seni insanlar hakkında şahit, müjdeci, uyarıcı olarak gönderdik.] buyurduğu Mürşid-i A’zam, Muallim-i Ekber ve Eşsiz Rehber! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Ey insanlar! Rasûlullah Rabbinizden size hakkı getirdi, kendi iyiliğiniz için ona iman edin. Eğer inkâr ederseniz bilin ki göklerde ve yerde ne varsa Allah’ındır. Allah Alîm’dir, Hakîm’dir (her şeyi bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir).] buyurduğu İslam Peygamberi, şanı yüce Nebî! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [De ki: “Allah’a itaat edin, Peygambere itaat edin. Eğer sırtınızı dönerseniz bilin ki Peygamber kendi görevinden, siz de kendi yükümlülüğünüzden sorumlu olursunuz. Ama ona itaat ederseniz, doğru yolu bulmuş olursunuz. Yoksa Peygamberin görevi, açıkça tebliğ etmekten başka bir şey değildir.”] buyurduğu Beyan Sultanı! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Allah’a ve Rasûlüne itaat edin, sakın birbirinizle ihtilaf etmeyin; sonra korkuya kapılıp zaafa düşersiniz, rüzgârınız (kuvvetiniz) gider. Bir de tam mânasıyla sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.] buyurduğu en büyük lider ve en büyük önder! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Evet böyle! Çünkü onlar Allah’a ve Rasûlüne karşı çıktılar. Kim Allah’ın ve Rasûlünün karşısına çıkarsa bilmeli ki Allah’ın cezası çetindir.] buyurduğu Liderler Lideri, kudsîler ordusunun Başbuğu! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Sizin yanınıza gelir, gönlünüzü hoş etmek için Allah’a yeminler ederler, hâlbuki eğer bunlar mümin iseler, her şeyden önce Allah’ın ve Rasûlünün rızasını düşünmeleri gerekirdi.] buyurduğu Ufuk İnsan ve Kutup Peygamber! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Öyleyse ey müminler, siz namazı hakkıyla ifa etmeye devam edin, zekâtı verin ve Peygambere itaat edin ki merhamete mazhar olasınız.] buyurduğu peygamberlik semasının Güneşi! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Hakikaten, Allah’ın Rasûlünde sizler için, Allah’a ve âhiret gününe kavuşmayı bekleyenler ve Allah’ı çok zikredenler için en mükemmel bir örnek vardır.] buyurduğu, meleklerin dahi yüzüne bakmaya kıyamadığı Güneşler Güneşi! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [İman edip güzel ve makbul işler yapanlar ve Rabbileri tarafından gerçeğin ta kendisi olarak Muhammed’e indirilen vahye iman edenlerin ise günahlarını örtüp, hallerini düzeltir.] buyurduğu Fazilet Güneşi! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Kim Allah’ı, Rasûlünü ve iman edenleri dost edinirse bilsin ki, bunların teşkil ettiği Allah tarafı, mutlaka galip gelecektir.] buyurduğu Seyyidü’l-âlemîn ve Fahru’l-müslimîn! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Kendilerine o yara dokunduktan sonra Allah’ın ve Rasûlünün çağrısına uyup gönül verenlere, hele onlar gibi ihsan ve takvâ sahiplerine pek büyük mükâfatlar vardır.] buyurduğu, Hakk’a gönül verenlerin vefalı ve candan Dostu! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [İşte bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Kim Allah’a ve Rasûlüne itaat ederse Allah onu, içinden ırmaklar akan cennetlere ebedî kalmak üzere yerleştirir. İşte en büyük muvaffakiyet de budur.] buyurduğu, Cenab-ı Hakk’ın ona itaati Kendine itaat kabul ettiği Kıblenümâ! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Muhakkak ki Allah ve melekleri Peygambere hep salat ederler. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin ve tam bir içtenlikle selam verin.] buyurduğu, gökler velîmesine çağrılan Hakk’ın özel davetlisi!

Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Heyhat! İzzet, Allah’ın, Rasûlünün ve müminlerindir. Ne var ki münafıklar bunu bilmezler.] buyurduğu Hazreti Ruh-u Seyyidi’l-Enâm! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Kim Allah’a ve Rasûlüne itaat ederse, Allah onu, içinden ırmaklar akan cennetlere yerleştirir. Kim de itaatten yüz çevirirse onu gayet acı şekilde cezalandırır.] buyurduğu İki Cihan Serveri! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Sonra Allah, Rasûlünün ve müminlerin üzerlerine sekinetini, güven veren rahmetini indirmiş, sizin göremediğiniz ordular göndermişti de Kendisini tanımayan o kâfirleri azaba uğratmıştı. İşte kâfirlerin cezası budur.] buyurduğu Kâinatın Efendisi!

Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Eğer birtakım hilelerle seni aldatmak isterlerse, hiç endişe etme! Allah sana yeter. O’dur ki seni yardımıyla ve bir de müminlerle destekledi.] buyurduğu Habîb-i Kerîm! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Ey önceki Rasûllere iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve Allah’ın bu Rasûlüne de iman edin ki rahmet hazinesinden size iki hisse versin ve size, sayesinde karanlığı dağıtıp yürümenizi sağlayan bir nûr versin ve sizi affetsin. Çünkü Allah Gafûr ve Rahîm’dir (affı, merhamet ve ihsanı boldur).] buyurduğu Rahmeten li’l-âlemîn!

Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Her kim de, hidâyet yolu kendisine iyice belli olduktan sonra, Rasûlullaha muhalefet eder ve müminlerin yolundan başka bir yola tâbi olursa, Biz onu döndüğü yolda bırakırız. Fakat âhirette kendisini cehenneme koyarız. Orası ne fena bir varış yeridir!] buyurduğu İnsanlığın İftihar Tablosu! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Ey Peygamber! Rabbinden sana indirilen buyrukları tebliğ et! Eğer bunu yapmazsan risalet vazifesini yapmamış olursun. Allah seni, zarar vermek isteyenlerin şerlerinden koruyacaktır. Allah kâfirleri hidâyet etmez, emellerine kavuşturmaz.] buyurduğu âlemşümul din ve dâvanın şerefli Mübelliği! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, [Fakat Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraberindeki müminler hem mallarıyla, hem de canlarıyla cihad ettiler. Hayırların her türlüsü onlarındır. Felaha erenler de onlardır!] buyurduğu, kapkaranlık bir dönemi bir hamlede ışığa boğan aydınlıklar Sultanı!

Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, “Sen olmasaydın, Sen olmasaydın, âlemleri yaratmazdım” buyurduğu, yaratılışın gayesi, varlık ağacının çekirdeği ve meyvesi, hilkat ağacının özü, ruhu ve usaresi! Salât ve selam Senin üzerine olsun ey, Yüce Allah’ın, hakkında, kulu ve elçisi Hazreti İsa (aleyhisselam)’a, “Ey İsa! Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)’e iman et. Ümmetinden O’na yetişeceklere de iman etmelerini söyle. Zira Hazreti Muhammed (aleyhi efdalüssalevât ve ekmelütteslîmât) olmasaydı, Ben Âdem’i (aleyhisselam) yaratmazdım. Yine, Hazreti Muhammed (aleyhi elfü elfi salâtin ve selam) olmasaydı ne Cennet’i ve ne de Cehennem’i yaratmazdım. Arşı suyun üzerinde yarattığımda sallanmaya durdu da Ben üzerine, ‘Lâ İlahe İllallah Muhammedün Rasûlüllah/Allah’tan başka bir ilah yoktur ve Hazreti Muhammed O’nun kulu ve elçisidir’, yazdığımda karar kıldı” buyurduğu varlığın özü ve nüvesi, yaratılış ağacının meyvesi ve tevhîd hakikatinin en gür sesi!

25 Nisan 2013 Perşembe

Bir Demet Dua-26

Varlığın hakikî sahibi, âlemlerde dilediği gibi tasarruf eden, mülkü dilediğine verip, dilediğinden de çekip alan, istediğini aziz edip yükselten, dilediğini de bizim sezebildiğimiz yahut idrak edemediğimiz pek çok hikmete bağlı zelil kılıp alçaltan, bütün hayır ve iyiliklerin Müsebbibi, her şeye kadir Rabbimize, O’nun ilmi ve malumatı adedince hamd ü sena; eşyaya mana kazandıran, varlığın sırlarını lif lif ayırıp seyircilerin mütaalasına sunan biricik mürşit ve üstad, ufuk insan ve kutup peygamber Hazreti Muhammed Mustafa’ya, O’nun cihan-bahâ ehline ve ashabına salât ü selam ediyor, Muhammed Lütfî edasıyla,
“Kerem kıl kesme Sultanım keremin bînevâlerden
Keremkâne yakışır mı kerem kesmek gedalerden” diyerek el açıp boyun büküyoruz:
Merhametine hudut olmayan yüce Rabbimiz! Sen’den dünya hayatımız itibariyle biz pürkusur kullarına itikatta, amelde, yemede, içmede, halde, sözde ve bütün davranışlarda dosdoğru olmayı nasip etmeni, ahirette de Cennetle ve sürpriz nimetlerinle sevindirmeni istiyoruz. İstiyoruz zira Sen lütuf ve ihsanda bulunmakla maruf, iyiliğini asla esirgememek ve keremini başlarımızdan aşağıya sağanak sağanak yağdırmakla da mevsufsun. Bütün işlerimizi en güzel neticelerle neticelendir.. bu muhtaç bendelerini sürpriz ve fevkalâdeden lütuflarınla sevindir.. Rahmâniyet ve Rahîmiyetinin muktezasını yerine getir de, ikramlarınla şâd olalım, ey rahmet ve şefkatiyle kâinatı okşayıp duran Raûf ve Rahîm!
Allahım! Bize, kadın-erkek kardeşlerimize, arkadaşlarımıza, dostlarımıza iman ve Kur’an yolunda hizmet etmeyi kolaylaştır, (kolaylaştır da Senin nâm-ı celîlinin ulaşmadığı hiç bir köşe-bucak kalmasın) ve bize istihkakımıza göre değil de engin merhametinin iktizasına göre muamelede bulun.
Merhameti sonsuz ve gücü her şeye yeten Allahım, Sen bize yetersin; Sen her ihtiyacımıza kâfî ve vâfîsin. Kapına yönelenlerin teveccühlerinden haberdar bulunduğun gibi bizim dualarımızı da mutlaka duyarsın.
Kainatın zerratı adedince salât ü selam, Efendimiz Hazreti Ahmed ü Mahmud u Muhammed Mustafa’ya, O’nun ehline ve ashabına olsun, diyerek ve onları şefaatçi yaparak bir kere daha Sana yöneldik; dualarımızı kabul buyur Rabbimiz.

23 Nisan 2013 Salı

Bir Demet Dua-25

Zatı, sıfatları, isimleri ve fiilleri her türlü kusurdan uzak olan ve kainattaki bütün mükemmellikler Kendisinin Sonsuz derecede mükemmel olduğuna delalet eden Rabbimize hamd ü senâ, gönüllerimize aşk u heyecan salan, gözlerimize ışıklar çalan ve bizleri ebedler ülkesine hazırlayan Peygamber Efendimiz’e, O’nun nezih aile fertlerine, her biri birer vefa ve sadakat abidesi arkadaşlarına salât ü selam ediyor, vücutlarımız rüzgarla sarsılan ağaçlar gibi tir tir, yüzlerimizde inkisar çizgileri ve gönüllerimiz de burkuk mu burkuk.. adem-i kabul endişelerimizi merhametine hudud olmayan Rabbimizin engin müsamahasına bağlayarak O’nun ulu dergahının önünde yakarışa geçiyoruz:
Rabbimiz! Bizi Cehennem ateşinden koru ve ebedîyetin yurdu olan Cennetinle şereflendir.. varlığını Seni sevmeye adamış ve nezdinde sevgiye mazhar olmuş sevgililerin dostluğuyla sevindir.. Seyyidü’l-Mürselîn ve Şefîu’l-Müznibîn olan Nebiyy-i Muhterem’e komşu eyle.. Sana kavuşup, Senin cemâl-i pâkini müşahede ihsanıyla bizleri şerefyâb kıl.. Senden bize merhamet kılmanı istiyoruz.. Biz muhtaç kapıkullarını refîk-i a’lâya al ve nimetlerinle payeler üstü payelere erdirdiğin nebilerin, sıddıkların, şehitlerin ve salihlerin maiyyetiyle şâd eyle.
Efendimiz Hazreti Muhammed’e, aile fertlerine ve bütün ashabına salât u selam ederek bunları Senden dileniyoruz, Rabbimiz...

22 Nisan 2013 Pazartesi

Bir Demet Dua-24

Sonsuz hamd ü sena âlemlerin Rabbi Allah’a, evvel-ahir bütün salât ü selamlar da Rasûl-ü Mücteba Muhammed Mustafa’nın, âlinin ve ashabının üzerine olsun.
Rabbimiz! Sen’den, bize masivadan arınmış dupduru bir kalb, sürekli Sen’in yâdınla meşgul bir dil, iman esaslarını aksine ihtimal vermeyecek şekilde bilip kabullenebileceğimiz, duyup hissedebileceğimiz ve onu kendi özümüzle bütünleştirip irfan ufkuna ulaşabileceğimiz kıvamda bir yakîn, bir yakîn-i tamm, yaratıldıkları gayeler karşısında boyun büküp her zaman kemerbeste-i ubudiyet içerisinde emre âmâde duran hisler ve bizi asla terketmeyecek bir afv ü afiyet istiyoruz.
Rabbimiz! Günahlarla âlûde bir halimiz var; bizi fevtettiğimiz şeyleri telafi edip yeniden toparlanabileceğimiz kâmil bir tevbeye muvaffak kıl.. bu mücrim kullarını bütün günahlarımızı eritecek mağfiret havuzlarına al. Gırtlaklarımıza kadar kabahatlerle kirlenmiş olsak da Sen seyyiatımızı, meâsî ve mesâvîmizi affet.. sevmediğin ve hoşnut olmadığın şeylerin muhabbet ve meyillerini kalblerimizden söküp at.. bizi kendi nezdindeki hazinelerinle te’yid buyur, kendi kuvvetinle destekle, destekle ki şu geçici dünyadan ancak Senin yardımınla emniyet ve selamet içinde çıkabiliriz.
Efendimiz Hazreti Muhammed’e, aile fertlerine ve bütün ashabına salât u selam ederek bunları Senden dileniyoruz, Rabbimiz...

21 Nisan 2013 Pazar

Sabah Duaları-4

Allahım! Adı anılmaya en layık olan Sen, kullukta bulunulmaya en layık olan
da yine Sensin. Sensin yardım istenilenlerin en çok yardım edeni, güç sahiplerinin en şefkatlisi, kapısında bir şeyler dilenilenlerin en cömerdi ve verenlerin eli en açık olanı. Sensin her şeyin, ortağı olmayan yegâne sahibi ve hâkimi. Sensin eşi ve benzeri olmayan biricik varlık. Senden başka ne varsa hepsi yok olmaya mahkûmdur. Sana, ancak Senin iznin ile itaat edilir ve Sen isyan edenleri mutlaka bilirsin. Sana itaat edilir, karşılığını verirsin. İsyan edilir, affedersin. Her şeye en yakın şahit Sen, en yakın koruyucu da yine Sensin. Nefislerin önüne geçer ve perçemlerden yakalarsın. İnsanların yaptıklarını yazar ve ecellerini takdir edersin. Kalbler sırlarını Sana açar, dolayısıyla her gizli Sana ayandır. Helal, Senin helal kıldığın, haram da Senin haram buyurduğundur. Din, Senin teşri kıldığın; emir de Senin hükmettiğindir. Mahlûkat Senin varlığın; kul da Senin kulundur. Sen, Raûf ve Rahîm Allah’sın. Göklerin ve yerin kendisiyle parıldadığı yüzünün nuru hürmetine, Sana ait her bir hak hürmetine ve Senden isteyen kulların hürmetine beni şu günün sabahında ve akşamında affetmeni ve kudretinle Cehennem ateşinden korumanı diliyorum.
[Allah bana yeter. O’ndan başka ilah yoktur. Ona tevekkül ettim. O, Arş-ı Azîm’in Rabbidir. (7 defa)]
[Rabb olarak Allah’tan, Din olarak İslam’dan, Rasûl olarak da Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’den razı olduk. Rabb olarak Allah’tan, Din olarak İslam’dan, Nebî olarak da Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’den razı oldum. (3 defa)]
Allahım, bu günün sabahında benim üzerimde ya da mahlûkatından herhangi biri üzerinde olan her bir nimet ancak Sendendir. Senin ortağın yoktur. Hamd Sana mahsus, şükür de yine Sana mahsustur.
Allahım, Senden sürpriz hayırlar diler ve beklenmedik şerlerden Sana sığınırım.
Allahım, şu sabaha Senden gelen bir nimet ve afiyet ile ve günahlarım örtülmüş olarak çıktım. Dünyada ve ahirette üzerimdeki nimetini, afiyetini ve sıyanetini tamamlamanı diliyorum.
Rabbim Allah’tır, tevekkülüm de Allah’adır. O’ndan başka ilah yoktur. O’na tevekkül ettim. O, Arş-ı Azîm’in Rabbi’dir.
Ululuk ve azamet sahibi Allah’tan başka bir ilah yoktur. O, ne dilemişse olmuş, olmamasını dilediği hiçbir şey de olmamıştır. Biliyorum ki, Allah’ın gücü her şeye yeter ve Allah, ilmiyle her şeyi kuşatmıştır.
Allahım! Sen benim Rabbimsin; Senden başka bir ilah yok; ben yalnız Sana tevekkül ettim. Sen, Arş-ı Azîm’in Rabbisin. Allah, neyi dilediyse o olmuş, olmamasını dilediği de olmamıştır; güç ve kuvvet, ululuk ve azamet sahibi Allah’ındır.
Allahım! Nefsimin ve perçeminden tuttuğun her canlının şerrinden Sana sığınırım. [Şüphesiz ki Rabbim, dosdoğru bir yol üzerindedir.]
Biz de, bütün mülk de Allah’a ait olarak sabahladık. Hamd, Allah’a mahsustur. Başka ilah yoktur, ancak Allah vardır. O’nun ortağı yoktur; mülk de hamd de O’na aittir. O’nun her şeye gücü yeter.
Rabbim! Bu ve bundan sonraki günlerin hayrını Senden diler, bugünün ve daha sonraki günlerin şerrinden de Sana sığınırım.
Rabbim! Tembellikten ve ihtiyarlığın dertlerinden Sana sığınırım.
Rabbim! Cehennem’deki ve kabirdeki azaptan Sana sığınırım.
[Allahım, Sana sığınırım küfürden ve fakirlikten. Allahım, Sana sığınırım
kabir azabından. Senden başka ilah yoktur. (3 defa)] [Allahım, bedenime afiyet ver. Allahım, kulağıma afiyet ver. Allahım, gözüme afiyet ver. Senden başka ilah yoktur. (3 defa)]
Yüce Zat’ına mahsus hamd ile Allah’ı tesbîh ederim. Kuvvet sadece Allah’ındır. Allah ne dilediyse olmuş, olmamasını dilediği de olmamıştır. Biliyorum ki, Allah’ın gücü her şeye yeter ve Allah, sonsuz ilmiyle her şeyi kuşatmıştır.
İslam fıtratı, ihlas/tevhid kelimesi ile Peygamberimiz Hazreti Muhammed(sallallahü aleyhi vesellem)’in dini üzerinde ve hiçbir zaman şirke düşmeden hep Hakk’a yönelen ve Müslüman olan atamız İbrahim (aleyhisselam)’ın milletinden olarak sabaha erdik.
Allahım! Tembellikten, kocamaktan, ihtiyarlığın dertlerinden, dünyanın fitnesinden ve ahiret azabından Sana sığınıyorum. Biz de, bütün mülk de, Âlemlerin Rabbi Allah’a ait olarak sabahladık.
Allahım! Senden bugünün hayrını, fethini, yardımını, nurunu, bereket ve hidayetini istiyor, bugünde ve bundan sonraki günlerde olan ve olacakların şerrinden Sana sığınıyorum.
Allah’tan başka ilah yoktur. Büyük Allah’tır; başka ilah yoktur, sadece Allah vardır. Allah’tan başka ilah yoktur; O’nun ortağı bulunmaz. Allah’tan başka ilah yoktur. Hamd ve mülk O’na mahsustur. Allah’tan başka ilah yoktur; gerçek havl ve kuvvet ancak Allah’a aittir.
Allahım! Dünyada ve ahirette Senden afiyet diliyorum.
Allahım! Dinimde ve dünyamda, ailemde ve malımda Senden afv u afiyet dileniyorum.
Allahım! Ayıplarımı setret ve beni korkularımdan emin kıl.
Allahım! Önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan ve üstümden gelecek tehlikelerden beni koru. Ayağımın altından ansızın derdest edilmekten de Senin azametine sığınıyorum.
[Allah’ı her türlü noksandan tenzîh eder ve O’na hamd ederim. Şanı yüce Allah, her türlü eksiklikten münezzehtir. (100 defa)]
[Allah bütün noksanlardan münezzehtir. Hamd Allah’a mahsustur. Allah’tan başka ilah yoktur. Büyük Allah’tır. (100 defa)]
Allahım! Senden, imanda sıhhat, güzel ahlakla bezenmiş iman, arkasından felah gelecek bir muvaffakiyet, katından rahmet ve afiyet ve nezdinden mağfiret ve rıza diliyorum.
Allahım! İmanı bize sevdir ve onu kalblerimizde tezyin et. Küfür, fısk ve isyanı da bize çirkin göster ve bizi hep dosdoğru yolda yürüyenlerden eyle.
Allahım, Senden, Seninle itmi’nan bulmuş, Sana kavuşacağına inanan, kazana razı ve verdiğine kanaat eden bir nefis diliyorum.
[Allahım! Bilerek şirk koşmaktan Sana sığınıyor, bilemediklerimden dolayı da mağfiretini diliyorum. (3 defa)]
Allahım! Her işte âkıbetimizi güzel eyle ve bizi dünyada rezil rüsvay olmaktan, ahirette de azaba uğramaktan muhafaza buyur.
Allahım! Efendimiz Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’e, âl ü ashabına salât ü selam eyle ve o salevât hakkı için dualarımızı kabul buyur. Âmîn! Velhamdü lillahi Rabbilâlemîn

Akşam Duaları-3

Allahım! Adı anılmaya en layık olan Sen, kullukta bulunulmaya en layık olan da yine Sensin. Sensin yardım istenilenlerin en çok yardım edeni, güç sahiplerinin en şefkatlisi, kapısında bir şeyler dilenilenlerin en cömerdi ve verenlerin eli en açık olanı. Sensin her şeyin, ortağı olmayan yegâne sahibi ve hâkimi. Sensin eşi ve benzeri olmayan biricik varlık. Senden başka ne varsa hepsi yok olmaya mahkûmdur. Sana, ancak Senin iznin ile itaat edilir ve Sen isyan edenleri mutlaka bilirsin. Sana itaat edilir, karşılığını verirsin. İsyan edilir, affedersin. Her şeye en yakın şahit Sen, en yakın koruyucu da yine Sensin. Nefislerin önüne geçer ve perçemlerden yakalarsın. İnsanların yaptıklarını yazar ve ecellerini takdir edersin. Kalbler sırlarını yalnız Sana açar, dolayısıyla her gizli Sana ayandır. Helal, Senin helal kıldığın, haram da Senin haram buyurduğundur. Din, Senin teşri kıldığın; emir de Senin hükmettiğindir. Mahlûkat, Senin varlığın; kul da Senin kulundur. Sen, Raûf ve Rahîm Allah’sın. Göklerin ve yerin kendisiyle parıldadığı yüzünün nuru hürmetine, Sana ait her bir hak hürmetine ve Sana el açıp dua eden kulların hürmetine beni şu günün sabahında ve akşamında affetmeni ve kudretinle Cehennem ateşinden korumanı diliyorum.
[Allah bana yeter. O’ndan başka ilah yoktur. Ona tevekkül ettim. O, Arş-ı Azîm’in Rabbidir. (7 defa)]
Allahım! Sen, benim Rabbimsin; Senden başka ilah yoktur. Beni Sen yarattın. Ben, Senin kulunum ve gücüm yettiğince Sana olan ahdime ve vaadime bağlıyım. İşlediklerimin şerrinden Sana sığınırım. Üzerimdeki nimetlerini itiraf, günahlarımı da ikrar ederim. Beni bağışla; zira günahları sadece Sen bağışlarsın.
Allah’tan başka ilah yoktur. Büyük Allah’tır; başka ilah yoktur, sadece Allah vardır. Allah’tan başka ilah yoktur; O’nun ortağı bulunmaz. Allah’tan başka ilah yoktur. Hamd ve mülk O’na mahsustur. Allah’tan başka ilah yoktur; gerçek havl ve kuvvet ancak Allah’a aittir.
[Yüce ismi anılınca ne yerde ne de gökte hiçbir şeyin zarar veremeyeceği Allah’ın ismiyle ki, O Semî ve Alîm’dir. (3 defa)]
Yarattıklarının şerrinden Allah’ın tastamam kelimelerine sığınıyorum.
[Haydi, siz akşama girerken, sabaha çıkarken Allah’ı takdîs ve tenzîh edin, namaz kılın! Göklerde ve yerde hamd, güzel övgü O’na mahsustur. İkindi vaktinde de, öğleye girerken de, O’nu takdîs ve tenzîh edin, namaz kılın! O, ölüden diriyi çıkarır, diriden ölüyü çıkarır ve ölmüş toprağa hayat verir. İşte siz de öldükten sonra böylece diriltileceksiniz.]
Biz de, bütün mülk de Allah’a ait olarak akşamladık. Hamd, Allah’a mahsustur. Başka ilah yoktur, ancak Allah vardır. O’nun ortağı yoktur; mülk de hamd de O’na aittir. O’nun her şeye gücü yeter.
Rabbim! Bu ve bundan sonraki gecelerin hayrını Senden diler, bu gecenin ve daha sonraki gecelerin şerrinden de Sana sığınırım.
Rabbim! Tembellikten ve ihtiyarlığın dertlerinden Sana sığınırım.
Rabbim! Cehennem’deki ve kabirdeki azaptan Sana sığınırım.
Allahım! Tembellikten, kocamaktan, ihtiyarlığın dertlerinden, dünyanın
fitnesinden ve ahiret azabından Sana sığınıyorum. Biz de, bütün mülk de, Âlemlerin Rabbi Allah’a ait olarak akşamladık.
Allahım! Senden bu gecenin hayrını, fethini, yardımını, nurunu, bereket ve hidayetini istiyor, bu ve bundan sonraki gecelerde olan ve olacakların şerrinden Sana sığınıyorum.
Allahım! İmanı bize sevdir ve onu kalblerimizde tezyin et. Küfür, fısk ve isyanı da bize çirkin göster ve bizi hep dosdoğru yolda yürüyenlerden eyle.
Allahım, Senden, Seninle itmi’nan bulmuş, Sana kavuşacağına inanan, kazana razı ve verdiğine kanaat eden bir nefis diliyorum.
Âmin

19 Nisan 2013 Cuma

Sabah Duaları-3

Lebbeyk ya Rab, fermanına uydum, divanına geldim. Her zaman gelmeye de âmâdeyim. Her türlü hayır ve güzellik Senin elindedir; Senden gelir ve yine Sana döner.
Allahım! Bir söz söylemiş, bir yemin etmiş, bir nezirde bulunmuş yahut bir amel işlemiş olmayayım ki, Sen hepsini önceden dilemiş olmayasın. Neyi ki diledin, o olmuştur. Olmamasını dilediğin şey de olmamıştır. Gerçek güç ve kuvvet ancak Sana aittir. Şüphesiz Senin gücün her şeye yeter. Allahım, yaptığım her dua, Senin rahmetinle muamelede bulunduğun, ettiğim her lanet de Senin lanet ettiğin kimsenin üzerine olsun. Sen dünyada ve ahirette benim yüce dostum ve velimsin; beni müslüman olarak öldür ve salih kulların zümresine ilhak buyur.
Allahım! Senden, muzır bir şeye ve saptırıcı bir fitneye uğramaksızın, kazaya rıza, ölümden sonra rahat bir hayat, cemâline bakma lezzeti ve Sana kavuşma iştiyakı istiyor; zulmetmekten ya da zulme uğramaktan, düşmanlıkta bulunmaktan veya düşmanlığa maruz kalmaktan, hata işlemekten yahut bağışlanmayacak bir günaha girmekten Sana sığınıyorum.
Gökleri ve yeri yaratan, hem gayb hem de şehadet âlemlerini bilen, celâl ve ikram sahibi Allahım! Şu dünya hayatında Sana söz veriyor ve Seni sözüme şahit tutuyorum. Zaten Sen şahid olarak yetersin. Şehadet ederim ki, Senden başka ilah yoktur; birsin; ortağın bulunmaz; mülk Senindir, hamd Sana mahsustur ve Senin gücün her şeye yeter. Yine şehadet ederim ki, Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem) Senin kulun ve Rasûlündür. Vaadinin hak, Senin huzuruna çıkmanın da hak olduğuna, Kıyamet saatinin katiyen geleceğine ve Senin kabirdekileri dirilteceğine de şehadet ederim. Şayet beni nefsime bırakırsan, o zaman zaaf, kusur, günah ve hatalarla baş başa bırakmış olursun. Ben sadece Senin rahmetine itimat ediyorum. Ne olur, bütün günahlarımı bağışla; zira günahları ancak Sen bağışlarsın. Tevbemi kabul buyur, çünkü Sen, tevbe yollarını açan ve o tevbeleri kabul eden Tevvâb ü Rahîmsin.
Uykuyu ve uyanıklığı yaratan Cenab-ı Allah’a hamd olsun. Beni sağ-salim ve her uzvum yerli yerinde dirilten Allah’a hamd olsun. Şehadet ederim ki, Allah ölüleri de diriltir ve O, her şeye gücü yetendir.
Biz de, bütün mülk de, Azîz ve Celîl olan Allah’a ait olarak sabahladık. Hamd Allah’a mahsustur; ululuk ve azamet yalnız Allah’ındır. Yaratma da, emir de, gece ve gündüz de, gece ile gündüzü mesken tutmuş her şey de yalnızca Allah’a aittir.
Allahım! İçinde bulunduğumuz şu günün evvelini sulh ü salah, ortasını felah, sonunu da her bakımdan muvaffakiyetli kıl. Senden dünyanın da, ahiretin de hayrını diliyorum, ey Merhametliler Merhametlisi!
[Allahım! Her türlü gam ve hüzünden Sana sığınıyorum; acizlik ve tembellikten de Sana sığınıyorum; korkaklık ve cimrilikten de yine Sana sığınıyorum; borca mağlup olmaktan ve düşmanların kahrına uğramaktan da yine Sana sığınıyorum. (3 defa)]
Biz de, bütün mülk de, Allah’a ait olarak sabahladık; O’nun ortağı yoktur. O’ndan başka ilah bulunmaz ve dönüş de yine O’nadır.
[Gökleri ve yeri yaratan, hem gayb hem de şehadet âlemini bilen, her şeyin Rabbi ve Sahibi olan Allahım! Şehadet ederim ki, Senden başka ilah yoktur. Nefsimin ve şeytanın şerrinden, onun her türlü tuzağından, günah işleyerek kendi nefsime zulmetmekten veya başka bir müslümana kötülük dokundurmaktan Sana sığınırım. (4 defa)]
Ya Hayy u ya Kayyûm! Rahmetin hürmetine Senden yardım dileniyorum; her halimi ıslah buyur ve göz açıp kapayıncaya kadar olsun beni kendime ve nefsime terk etme.

18 Nisan 2013 Perşembe

Akşam Duaları-2

[Eûzübillahimineşşeytanirracîm. Bismillahirrahmanirrahîm. (10 defa)]
Biz ve bütün mülk, Allah’a ait olarak akşamladık. O’nun ortağı yoktur.
O’ndan başka bir ilah da bulunmaz. Dönüş O’nadır. Biz ve bütün mülk Allah’a ait olarak akşama erdik. Kusursuz olarak yaratıp her tarafa saçtığı şeylerin şerrinden, yerin üstüne düşmesin diye göğü tutan ve göğün ancak Kendi izniyle düşebileceği Allah’a sığınırım.
Allahım! Senden imanda sıhhat, güzel ahlakla bezenmiş bir iman, peşinden felah gelecek bir muvaffakiyet, katından bir rahmet ve afiyet ve mağfiret ve rızanı diliyorum.
[Gökleri ve yeri yaratan, hem gayb hem de şehadet âlemini bilen, her şeyin Rabbi ve Sahibi olan Allahım! Şehadet ederim ki, Senden başka ilah yoktur. Nefsimin ve şeytanın şerrinden, onun her türlü tuzağından, günah işleyerek kendi nefsime zulmetmekten veya bir başka müslümana kötülük dokundurmaktan Sana sığınırım. (3 defa)]
[Allahım! Senden başka ilah olmadığına, Senin bir olduğuna, şerîkin
bulunmadığına ve Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’in Senin kulun ve Rasûlün olduğuna, Seni, hamele-i arşını, meleklerini ve bütün mahlûkatını şahit tutarak akşamladım. (3 defa)]
Allahım, dünyada ve ahirette Senden afiyet dilerim.
Allahım, dinim, dünyam, ailem ve malımda Senden afv u afiyet diliyorum. Allahım, ayıplarımı ört ve beni korktuklarımdan emin eyle.
Allahım, önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan ve üstümden gelebilecek tehlikelerden beni koru. Ayaklarımın altından derdest edilmekten de Senin azametine sığınırım.
[Rabb olarak Allah’tan, Din olarak İslam’dan, Rasûl olarak da Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’den razı olduk. Rabb olarak Allah’tan, Din olarak İslam’dan, Nebî olarak da Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’den razı oldum. (3 defa)]
[Allahım, Sana sığınırım küfürden ve fakirlikten. Allahım! Sana sığınırım kabir azabından. Senden başka ilah yoktur. (3 defa)] [Allahım! Bedenime afiyet ver. Allahım! Kulağıma afiyet ver. Allahım! Gözüme afiyet ver. Senden başka ilah yoktur. (3 defa)]
Allah’a hamd ederek O’nu tenzîh ederim. Gerçek güç yalnız Allah’ındır. Dilediği olur, olmamasını dilediği de olmaz. Bilirim ki, Allah’ın her şeye gücü yeter ve o ilmiyle her şeyi kuşatmıştır.
İslam fıtratı ve ihlâs/tevhid kelimesi ile Peygamberimiz Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’in dini üzerinde ve hiçbir zaman şirke düşmeden hep Hakk’a yönelen ve Müslüman olan atamız İbrahim (aleyhisselam)’ın milletinden olarak akşama erdik.
Ya Hayy u ya Kayyûm! Rahmetin hakkı için Senden yardım dileniyorum; her halimi ıslah buyur ve göz açıp kapayıncaya kadar olsun beni nefsime terk etme.